phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Coğrafya
 »  DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI

Yeni Başlık  Cevap Yaz
DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI           (gösterim sayısı: 6.140)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 26.09.2010- 21:38
Alıntı yaparak cevapla  


DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI

AFET NEDİR ÇEŞİTLERİ

Afet, bir toplumu ya da çevreyi olumsuz olarak etkileyen doğal ya da insan kaynaklı darbedir. Günümüzde afetler, yanlış risk yönetimlerinin sonuçları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu riskler, tehlikelerin ve savunmasızlığın ürünüdür. Ancak savunmasız olan ama insan yaşamayan alanları etkileyen tehlikelerin oluşturduğu olumsuz etkiler afet olarak nitelendirilmez.
Gelişmekte olan ülkeler, afetlerden çok daha fazla etkilenir. Afetler sonucu ölümlerin %95'i gelişmekte olan ülkelerde olurken, yine bu ülkelerin maddi kayıpları gelişmiş ülkelerin kayıplarının 20 katı derecesine erişmektedir.
Bir afet, en az bir kurbanı etkileyen trajik bir olay olarak da nitelendirilebilir, ör: kazalar, yangınlar, terörist saldırıları veya patlamalar.
Sınıflama
Tehlikeler ortaya çıkmadan önce insanlar tarafından yeterli önlem alınmadığından, tüm afetlere insanların neden olduğu söylenebilir. Tüm afetler, insanların afet yönetimindeki başarısızlıklarının sonucu ortaya çıkar.
Bununla birlikte afetleri genel olarak doğal ve insan kaynaklı afetler olarak sınıflandırabiliriz. Ancak tehlikeler genellikle tek başlarına afet kaynağı olmazlar, tehlikelerin birbirlerini tetiklemesiyle karmaşık bir şekilde afet haline gelirler (ör: deprem tsunamiye sebep olur, tsunami de sahil kesimlerinde su baskınlarını beraberinde getirir).
- Doğal Afetler
Doğal afetler, insanları etkileyen doğal tehlikelerin (ör: volkanik patlamalar, depremler) sonucu olarak oluşurlar. Acil durum yönetimi eksikliğinden kaynaklanan savunmasızlık, maddi ve manevi kayıplara yol açar. Sonuçtaki kaybın miktarı, afet yerinde yaşayan insanların desteklenmelerine ya da afete dirençlerine, yani çabuk iyileşme kapasitelerine bağlıdır.
- İnsan Kaynaklı Afetler
İnsan etkisi, ihmalkârlık, hata, ve sistem başarısızlığı sonucu oluşan afetlerdir. Bu afetler, teknolojik ve sosyolojik afetler olarak ikiye ayrılabilir. Teknolojik afetler, teknolojik başarısızlıkların sonucu oluşur (ör:Atom bombası denemeleri sonucu oluşan afetler ,mühendislik hataları, trafik kazaları). Sosyolojik afetlerde ise güçlü insan dürtüleri vardır (ör: suç olayları, panikler, isyanlar, savaşlar).
"Tehlike ve Savunmasızlık Bir Araya Geldiğinde Afetler Oluşur"

DOĞAL AFETLER
Jeolojik Afetler
Meteorolojik Afetler

Doğada hiçbir şey durağan değildir. Gerçekte doğa, düzenli değişimlere sahiptir.
Bu değişimler bazen önceden tahmin edilebilir gelişmelerdir veya mevsimsel hava koşullarında olduğu gibi normal bir döngüsel olaylar dizisidir. Buna rağmen büyük çoğunluğu önceden tahmin edilememektedir. Önceden tahmin edilemeyen bir olay meydana geldiğinde ve bu olay olağanüstü bir özellik gösterdiğinde hem insanlar, hem de çevrenin diğer öğeleri için bir tehlike halini alır. Bu durumda, böylesi bir olay, doğal afet olarak tanımlanır.
Doğal afet kavramının ortaya çıkışı ile ilgili bir diğer özellik ise, doğal bir çevrede varlığını sürdüren toplumların beklenmedik bir anda canlarının, mallarının ya da güvenliklerinin tehlikeye girmesi veya yok olmasıdır. Bunlar çığ, kıyı erozyonu, kuraklık, deprem, sel, sis, don, dolu, toprak kayması, yıldırım, kar, kasırga (tropikal siklon, tayfun), hortum, volkanik patlamalar, tsunami ve rüzgârdır. Bazı çevresel bozulmalar da bir afet nedeni olabilir veya bunların yayılmaları bir afetin ortaya çıkmasına sebep olabilir (sözgelimi, ormanların yok edilmesi ve çölleşme gibi ).
En genel tanımıyla afet; insanların yaralanmalarına ya da yaşamlarını yitirmelerine neden olan ve/veya mal, tarım ve çevreye zarar veren tehlikeli durumlar veya olaylardır.
Sıklık ve tehdit: Bazıları çok sık meydana gelirler ve bu nedenle de diğerlerine göre çok daha büyük bir tehdit oluştururlar
Etki süresi: Bazıları uzun bir dönem sonrasında biterken, bazıları ise süre sınırlamasına sahip değildir (bir hortum sınırlı bir sürede sona ererken, bir kuraklık yıllarca sürebilir).
Başlangıç hızı: Bazı felaketler aniden bazıları da günler ya da saatler öncesinden uyararak meydana gelirler
Etki alanı: Bazı felaketler küçük bir alanda etkili olurken bazıları ülkenin tamamını etkileyebilirler. Bazıları ise tek bir afetin neden olduğu ve başlangıçta küçük bir alanda etkili olan fakat zincirleme reaksiyonlarla diğer birçok afete de sebep teşkil eden ve böylece çok daha büyük alanlarda etkisini gösteren felaketlerdir
Tahrip gücü: Bu durum çoğunlukla zararın tipine göre değişir.
Önceden tahmin edilebilirliği: Bazı afetler belirli bir düzende ve belirli bir yolu izlerler, bazıları ise aniden ortaya çıkarlar ve etkileri tahmin edilemez (sözgelimi, bir nehir taşkını, genellikle, taşkın ovası olarak bilinen bir alanla sınırlıyken, zehirli gaz sızıntıları sınır tanımazlar ).
Kontrol edilebilirliği ve insanlara zararı: Bazı felaketlerde, bizler, tamamen çaresiz kalırız ve felaketleri kendi doğal akışlarına bırakmak zorunda oluruz. Bazılarında ise, oluşumlarını önleyemesek bile etkilerini en aza indirebilecek önlemleri almamız mümkündür (sözgelimi,
tornadolar ve orman yangınları için önceden tedbir alınabilir ve kontrol altında tutulabilir.).
Doğal Afetler Nelerdir?

Yavaş gelişen doğal afetler
•Şiddetli soğuklar
•Kuraklık
•Kıtlık
Ani gelişen doğal afetler
•Deprem
•Sel
•Heyelan
•Çığ
•Fırtına
•Hortum
•Volkan
•Orman yangını
•Göktaşı düşmesi
•Doğal radyasyon
•Kaya düşmesi
Depremler ve Faylar
Hareket eden levhalar birbirleri üzerine kuvvet uygularlar. Bu kuvvet yerkabuğundaki kayaçların direnç göstermesi yüzünden belli bölgelerde enerji birikimine yol açar. Bu enerji, kayaçların kırılma sınırını aştığı anda da kırılma (faylanma) olur ve biriken enerji açığa çıkar. Levha hareketleri yüzünden birikmiş gerilme enerjisinin aniden boşalmasına deprem diyoruz. (Ayrıca aktif volkanların içindeki hareketlilik nedeniyle oluşan ve yapıları farklı olan küçük depremler de vardır.)

Deprem sırasında açığa çıkan enerji, ses veya su dalgalarına benzeyen ve sismik dalgalar adı verilen dalgalar ile yayılır. Bu dalgalardan Cisim Dalgaları, P dalgaları ve S dalgaları olarak ikiye ayrılır. P dalgaları, en hızlı yayılan bu yüzden deprem kayıt aletlerinde (sismograf) en önce görülen dalgalardır. P dalgalarında, titreşim hareketi yayılma doğrultusu ile aynıdır. Daha yavaş yayılan S dalgaları, kayıt aletlerinde ikincil olarak görülen ve titreşim hareketi yayılma doğrultusuna dik olan dalgalardır. S dalgaları sıvı içinde yayılamazlar. Yüzey Dalgaları ise Cisim Dalgaları’na göre daha yavaş yayılırlar ancak genlikleri daha büyüktür. Hızı daha fazla olan Love ve genliği daha büyük olan Rayleigh dalgaları olarak ikiye ayrılırlar. Yapılarda yıkıma yol açan dalgalar S dalgaları ile yüzey dalgalarıdır.
Çamur Akıntıları: Yeraltı sularının harekete geçmesiyle oluşur.
Zemin Sıvılaşması: Suya doygun zeminler sismik dalgalar nedeniyle sıvı gibi davranır.
Tsunamiler: Okyanus kıyılarında dev deniz dalgaları oluşur.

METEOROLOJİK AFETLER
Seller ve Nehir Taşkınları
Kar ve Buzlanma
Çığ Tehlikesi

Kuraklık, Çölleşme ve Küresel Isınma
Çevre Kirliliği ve Kıtlık Tehlikesi
Diğerleri

Atmosfer olayları sonucu ortaya çıkan afetlerdir.
Bunlar, atmosfer olaylarının, insan için yararlı olduğu en uygun sınırı aşmasıyla meydana gelirler. Meteorolojik olaylar, atmosfer olayları ve özelliklerinin insana yararlı olma sınırını aştığı andan itibaren afet özelliğini kazanmaktadır. Başka bir ifadeyle bunlar normale göre; aşırı, fazla şiddetli ya da eksik olduğu zaman, zararlı olmakta ve artık afet şeklinde nitelendirilmektedir.
Yeryüzündeki doğal afetlerin çok büyük bir bölümü meteorolojik tehlikelerden kaynaklanır. Atmosferdeki hava hareketleriyle, okyanus yüzeyi ve yeryüzü şartlarına bağlı olarak gelişir, yer yer büyük zararlar doğururlar. Ülkeler ve mevsimlere göre değişen etkileri vardır. Bazıları başlı başına doğal afettir. Bireysel veya toplum düzeyde zaman zaman hayati derecede etkili sonuçlar doğuruyor.
Meteorolojik ve Hidrolojik Karakterli Doğal Afetler
1) Seller- Nehir Taşkınları-Su Baskını
2) Kar, Buzlanma ve Tipi
3)   Çığ
4)   Don-aşırı soğuk
5) Fırtına Şiddetli rüzgârlar, Hortumlar, Tayfunlar,
6)   Dev dalgalar, Tsunami
7)   İklim değişikliği, Kuraklık , küresel ısınma
8)   Yıldırım
9) Sıcak hava dalgaları,
10) Sağanak yağış, Dolu
11) Sis
12)Orman yangını  
13) Asit yağmurları

1)   SELLER ve NEHİR TAŞKINLARI

Sel hasarı
Aşırı yağışlar veya diğer nedenlerle bir yerin geçici olarak sular altında kalması sonucu meydana gelen hasar ve kayıplardır. Yerleşim bölgelerinde, ekili alanlarda, ulaşım güzergâhlarında etkili olur.
Ani sel
Kısa süreli ve şiddetli yağışlar neticesinde nehirlerde, su klarında yağmur sularının hızla yükselerek, cadde ve sokaklarda akmasıyla oluşan hasarlar su altında bırakarak ve ulaşımı aksatarak etkili olur.
Nehir taşkınları
Meteorolojik nedenlerle kendiliğinden gelişen hallerde veya baraj kapaklarının açılmasıyla nehrin normal yatağının dışına taşarak çevreye zarar vermesi durumu su altında bırakarak, evleri ve altyapıyı yıkarak etkili olur.
Nasıl etkiliyor
Bir karış sel suyu bile insanı düşürebilir,
Diz seviyesindeki sel suyu otomobili sürükler,
Güçlü seller, ağaçları ve kayaları yuvarlar,
Enerji ve iletişim hatlarını tahrip eder,
Sellerin getirdiği çamur ve mil tabakası çevreyi kaplar,
Toprak kaymalarına neden olur,
Toprak kaymalarıyla akarsu yatağı genişler,
Nehir yataklarında bulunan yerleşim alanlarını ve endüstriyel tesisleri yıkar,
Altyapıyı kullanılmaz hale getirir,
Hayvan barınaklarında kayıplara neden olur,
Sulara kapılan canlılar boğulup ölebilir veya kaybolabilir,
Neler yapılmalı
Nehir ve dere yatakları mutlaka ıslah edilmelidir,
Sel tehlikesine maruz alanlar yerleşime ve endüstriye kapatılmalıdır,
Var olan yerleşimler daha güvenli bölgeleri nakledilmelidir,
Meteorolojik gözlem ve tahminler dikkatle takip edilmelidir,
Sürekli tehdit altında olan yerlerde erken uyarı sistemi oluşturulmalıdır,
Erken uyarı mesajıyla tehlikeli bölge tahliye edilmelidir.

2) KAR VE BUZLANMA

Sıfır derecenin altındaki hava sıcaklığında, buz kristalleri halinde yere ulaşan yağışın donarak buzlanması ve yaşamı olumsuz etkilemesi.
Tipi
Kar yağışı ve şiddetli rüzgâr nedeniyle görüş mesafesinin ortadan kalkmasının, yarattığı hayati tehlike.
Nasıl etkiliyor
Hava, deniz ve kara ulaşımı yavaşlar veya tamamen durur,
Enerji hatları ve dağıtım noktaları sorunlar çıkar,
Kazalar nedeniyle önemli ekonomik kayıplar oluşur,
Donma sebebiyle can kaybına neden olur.
Neler yapılmalı
Meteorolojik tahminler ve uyarılar doğrultusunda davranılmalıdır,
Zorunlu olmadıkça seyahat edilmemelidir,
Ulaşıma çıkan araçlar gerekli tedbirleri almalıdır,
Sağılıkla ilgili tedbirleri almadan evden dışarı çıkılmamalıdır.

Don:
Hava sıcaklığının kritik değerin altına düşmesi bitkilerin gelişimini engellediği için özellikle meyve ve sebze yetiştiriciliğinde bir çok zararlara neden olur. Ülkemizde don olayı, daha çok Akdeniz ve Ege Bölgesinde Mart, İç Anadolu ve Trakya’da Nisan, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Haziran ayına kadar görülebilmektedir.
Don gerekli önlemler alınmadığında üretimin düşmesine neden olarak ülkemizin ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir. Don tahmini ve uyarıları özellikle hem tarım hem de ulaşım sektörleri için önemlidir.
Dolu:
Kümülonimbus gibi konvektif bulutlardan yere düşen, farklı şekil ve büyüklüğe sahip, topa benzer veya düzensiz parçalar halindeki sert buz şeklindeki yağış türü. Büyüklükleri ve hızlı düşüşleri nedeniyle insan, hayvan ve bitkiler için tehlike yaratabilirler. Aynı tehlike uçaklar içinde söz konusudur. Dolu kış yağışı değil yaz yağışıdır.
Kar erimesinin etkileri
Hidrolojik-Atmosferik modeller ve yeni izleme ve veri işleme teknolojilerin kullanımı ile kar suyundan sağlanacak faydalar ve taşkın zararlarının azaltılması önemli bir konudur. İlkbahar mevsimlerinde, dağlık bölgelerde kar erimesinden kaynaklanan su potansiyelinin belirlenmesi ve taşkınların doğuracağı zararların önlenmesi yurdumuz açısından önemlidir. Karla kaplı alanlar, uydu teknolojileri ile tespit edilebilir ve yüksek kotlara yerleştirilecek otomatik kar-meteorolojik rasat parkları ile su potansiyeli saptanarak ani erimelerden ve sağanak yağışlardan oluşacak sel felaketleri azaltılabilir.

3) ÇIĞ TEHLİKESİ

Dağlık ve eğimli arazilerde, vadi yamaçlarında, tabakalar halinde birikmiş olan kar kütlesinin iç ve dış etkilerle aşağı doğru hızla kayması çığ olarak adlandırılır.
Kendiliğinden gelişen,
Yer hareketleri (deprem, volkan patlaması vb.) ile tetiklenen,
Kayakçılar tarafından oluşturulan,
Ses sonucu meydana gelen, çığ olabilir.
Nasıl etkiliyor
Çığ, Ülkemizde genellikle kış aylarında oluşur,
Hızla harekete geçerek yerleşim yerlerini,   tesisleri ve yolları tamamen kapatabilir,
Çığ altında kalanların yaşama şansı çok az olur,
Neler yapılmalı
Meteorolojik gözlemlere bağlı olarak çığ uyarılar takip edilmelidir,
Çığ tehlikesi ve risk haritaları hazırlanmalıdır,
Çığ tehlikesi olan yerlerde çığ kalkanları ve tüneller yapılmalıdır,
Tetikleyici olabilecek gürültülere sebep olunmamalıdır.

4) KURAKLIK, ÇÖLLEŞME ve KÜRESEL ISINMA

Kuraklık
İklimin nem yönünden olumsuz değişmesi sonucu (bir bölgede nem miktarındaki geçici dengesizliğin o bölgedeki su kıtlığına neden olması) su kaynaklarını, tarımı ve tüm canlıları olumsuz etkilemesidir. Kuraklık, yavaş gelişen ancak çok derin zararlara neden olan doğal afettir. Kuraklık doğa kanunudur.

ETKİLERİ

Su kaynakları azalır,
Nüfus artışıyla birlikte artan su ihtiyacı yeterince karşılanamaz,
Tarımsal üretim düşer, giderek nüfusunun ihtiyacına yetmez.

Neler yapılmalı
Var olan su kaynaklarının yönetimi için planlar geliştirilmeli,
Suyun dünyadaki dolaşımı olan “Hidrolojik Çevrim” bozulmamalı,

Çölleşme
Kuraklık nedeniyle dünya üzerindeki verimli toprak miktarının belirli bölgelerde hızla azalması, çorak hale gelmesidir. Çölleşen toprağı bir daha geri kazanmak mümkün olmaz.
Ne yapılabilir
Akarsu havzaları ve rejimleri kontrol altına alınmalı,
Ağaçlandırma ve orman geliştirme programları uygulanmalı,
Uluslar arası anlaşma ve sözleşmelere uyulmalıdır.
Küresel ısınma
Atmosferdeki doğal sera etkisinin, insan faaliyetleri sonucunda daha da artarak küresel boyutta aşırı ısınmaya neden olmasıdır.

Nedenleri; Fosil yakıtların dumanı ve endüstri gazları dengeyi bozması,
CO2, metan, vb gazlar kontrolsüz olarak atmosfere salınması,
Yer atmosfer arasında, doğal “Karbon Döngüsü”nün dengesinin bozulması,  
Maliyet artışları getireceği için yeterli derecede önlem alınmamasıdır.
ETKİLERİ
Her yıl milyonlarca ton “Karbon”un atmosferde birikmesi,
Atmosferdeki fazla ısınmanın hızlı bir iklim değişimi yaratması,
Kutupların ve dağ buzulların erimesine sebep olması,
Kıyılarda deniz seviyesinin yükselmesi,
Okyanus akıntılarının değişimi ile iklim dengesizliği,
1998 yılı tarihteki en sıcak yıl olarak kayda geçmiştir.
Deniz Seviyesi Değişimleri
Günümüzün en önemli çevre sorunlarından biri küresel ısınma ve küresel iklim değişimidir. İklim değişimi senaryolarına göre iklim değişikliğinden en fazla, deniz seviyesinin yükselmesinden dolayı, kıyı bölgelerimiz etkilenecektir. Özellikle deniz su seviyesi artan bir hızla yükselmeye devam ederse gelecekte tuzlu deniz suyu ve dalgalar, denizlerin fırtınalardan dolayı kabarmaları çok daha yıkıcı etkilere sahip olabilecektir. Bu etkiler,
a. Alçak arazinin su altında kalması,
b. Plajlar ve dik sahillerde erozyon,
c. Yeraltı ve yüzey sularının tuzlanması,
d. Taban suyunun yükselmesi,
e. Fırtına ve sel tahribatının artması,
f. Deniz suyu seviyesindeki yükselme şeklinde özetlenebilir.

Neler yapılmalı
Atmosfere salınan gazlar kontrol altına alınıp azaltılmalı,
“Kyoto Protokolü” hükümleri istisnasız uygulanmalı,
Birleşmiş Milletler sözleşmelerinin uygulaması denetlenmeli,
İhlal eden ülkelere ağır yaptırımlar getirilmelidir.
 
5)ÇEVRE KİRLİLİĞİ ve KITLIK TEHLİKESİ

Kıtlık tehlikesi
Kıtlık, tarımsal üretimin sağlıklı bir hayat sürmek için gerekli beslenmeye imkan vermeyecek düzeye düşmesidir.

SEBEPLERİ
Kuraklık ve yetersiz sulamanın, ürün verimini düşürmesi,
Çevre kirliği ve tarım alanlarının yerleşime açılmasının üretimi azaltması,
 
NELER YAPILABİLİR
Uzun vadeli kuraklıkla mücadele planları hazırlanıp uygulanmalı.

6)DİĞERLERİ

Hortum ve su hortumu:
Hortum (tornado), dünyanın her yerinde meydana gelen insanların canı ve malı için önemli tehlikeler oluşturan atmosfer olaylarından biridir.
Orman Yangınları:
Orman yangınlarının çoğuna bilerek veya bilmeyerek insanlar neden olur; hava şartları ise yangınlarda önemli bir çevre ve tetik faktörüdür.
Sıcak Hava Dalgaları:
Çok sıcak ve nemli havalarda, havadaki yüksek nem vücuttan terin buharlaşmasını yavaşlatır. Terin buharlaşması canlılar için doğal bir soğuma mekanizmasıdır. Sıcak, nemli hava sadece bunaltıcı değil aynı zamanda insan sağlığı için de tehlikelidir. Yüksek sıcaklık ile nemin birlikte oluşması ölümlere sebep olabilir. Küresel ısınma ile birlikte ülkemizde sıcak hava dalgaları daha sık, daha uzun süreli ve şiddetli olabilecektir.
Yıldırım:
Tek bir yıldırım, 100,000 amper kadar büyüklükte elektrik akımı oluşturabilir çarptığında insanları ve hayvanları elektrikle yükleyebilirler. Birçok kurban tarlada çalışırken, ata binerken, dışarıda oynarken, spor veya çobanlık yaparken, dağlarda gezerken ya da küçük teknelerle denize açılmışken dolaylı veya doğrudan yıldırım tarafından çarpılmıştır. Yıldırımlardan dolayı olan can ve mal kayıplarını azaltabilmemiz için insanlarımızın açık arazide, bina içinde ve otomobilde nasıl davranmaları gerektiği ve yıldırımla ilgili uyarıların, ilk yardım hakkındaki bilgilerin, gerekli zamanlarda hava durumu programları ile verilmesi gerekir.
Meteorolojik-Hidrolojik karakterli doğal afetleri deprem gibi diğer doğal afetlerden ayıran en önemli özellik, meteorolojik afetlerin “Önceden Tahmin Edilerek Erken Uyarılarının Yapılabilmesi" dir. Bu özellikten de yararlanarak, gelişmiş ülkelerin afet yönetim programlarının bir parçası olan meteorolojik tahmin ve erken uyarı, planlama ve eğitim ile can kayıplarında önemli azalmalar ve ekonomik zararlarda da önemli düşüşler sağlamıştır. Bu nedenle ülkemizde de meteorolojik karakterli sel, taşkın, çığ düşmesi dolu ve fırtına gibi doğal afetlerin zararlarını azaltmak ve gerekli tedbirleri alabilmek için bu tür afetlere yönelik tahminlerin yapılması ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerekmektedir.
Bu tehlikeler hakkında bilgili olmak ve önerilen önlemleri uygulamakla etkileri azaltır.

1-Fırtınalar (Tufan,Tayfun) : Fırtınalar bilindiği gibi kuvvetli rüzgarlar sonucunda meydana gelen doğal olaylardır.Yağış ile birlikte esen şiddetli rüzgarlar Tufan, kurak ve yağışsız esenler ise Tayfun olarak isimlendirilmektedir.Bu kuvvetli rüzgarlar esnasında hortum tabir edilen helezonik girdaplar ve deniz veya göllerde yüksek dalgalar ve taşmalar meydana gelmektedir.Halen yeryüzündeki ölümlü felaketlerin 1000'de 2'sini fırtınalar oluşturmaktadır.
Emniyet Tedbirleri : Genel acil ikaz sistemi,Bloklar halinde ve sağlam monte edilmiş parçalardan oluşan çatılar yapmak,Kalın cam kullanmak,Dış yüzeylerde fazla aksesuar kullanmamak,Sığınak yapmak,Çevreyi ağaçlandırmak,Taş bloklardan yüksek duvarlı marinalar inşa etmek.
Bireysel Tedbirler : Evde iseniz,Elektrik,Su,Doğalgaz veya Tüpgaz donanımlarını kapatmak,Denize yakın yerlerde mümkün olan en üst noktaya gitmek,Varsa sığınağa gitmek eğer yoksa camlardan ve kapılardan uzak durmak,yere yatmak,uçuşabilecek cisimlerin çarpma tesirini engelleyecek,yastık yorgan gibi şeylerle bedeni emniyete almak.Dışarıda veya Araç içinde iseniz,en yakın sığınağa veya güçlü görünen binaya sığınmak.Denizde iseniz,can yeleği giymek,sahile fazla yanaşmamak,teknenin dışına yakın en emniyetli yere sığınmak.

2-Yıldırım Düşmesi : Bulutlarda yüklü manyetik enerji kutuplarının çakışması sonucu meydana gelmektedir.Bazan bulutsuz ortamlarda'da gene aynı sebebe bağlı olarak yıldırım düştüğü görülmüştür.Yıldırım yüzünden meydana gelen ölüm oranı çok küçük olmakla birlikte, yangınlara sebebiyet verme oranı 1000'de 6'dır.
Emniyet Tedbirleri : Yüksek ve dış yüzeyinde metal oranı fazla olan bina ve yapılarda paratoner tertibatı kurmak.Alıcı görevi gören anten ve benzeri aletlerin uç noktalarının iletken olmayan maddelerle izole edilmesi,Zemin ile direkt irtibatının kesilmesi.
Bireysel Tedbirler : Yağışlı havalarda,aşırı metal bulunan alanlardan ve Ağaçlık alanlardan uzak durmak.Çok fazla yıldırım düştüğü anlarda,mevcut alıcı ve verici aletleri (Telsiz,Telefon,Tv. vs.)kapatmak veya kullanmamaya çalışmak.


3-Yanardağ Patlamaları : Yeryüzü çekirdeğinde mevcut bulunan mağma'nın (sıvı eriyik)ısıdan oluşan basınç sebebiyle,yeraltındaki tüneller vasıtasıyla yerüstüne çıması sonucu oluşmaktadır.Bu tünellerin dünyadaki çıkış noktalarının hemen hepsi bilinmektedir.Tünellerin çıkış noktaları denizlerin altında (özellikle Atlas Okyanusu'ndaki sıradağlarda)mevcuttur.Dünya çekirdeğinin sürekli soğuma eğiliminde olması yüzünden birçok volkan (yanardağ) faaliyetini yitirmiş görünsede,her zaman faaliyete geçme ihtimali mevcuttur.Halen Dünyadaki ölüme sebebiyet oranı 1000'de 2 dir.
Emniyet Tedbirleri : Volkanlara yakın bölgelerde yerleşim alanları oluşturmamak.
Bireysel Tedbirler : Hiçbir surette bu alanların yakınında bulunmamak, eğer oluşmuşsa en uzak ve en yüksek fakat ağaç veya sık bitki örtüsü olmayan bölgeye hızla intikal etmek.


4-Depremler : İnsanoğlunun halen en sık karşılaştığı ve en yıkıcı felaketlerden birinci sırada gelenidir.Son bir yıl içinde dünyada meydana gelen felaketlerde ölen 4.180.000 kişiden % 50’si depremler sonucunda hayatını kaybetmiştir.Yeryüzünün 35-40 Km. Altına kadar uzanan yerkabuğu sürekli hareket halinde olduğundan dolayı kıtalar birbirlerine yaklaşıp,yaslanmakta.Bu yaslanma esnasında oluşan basınç sebebiyle yerkabuğu kırılmakta ve açığa çıkan enerji depremlere sebep olmaktadır.Açığa çıkan enerjinin % 1’i sismik kalan kısmı ise dalga enerjisi olarak kendini göstermektedir.İşte binaların yıkılmasına bu dalga enerjisi sebep oluyor.Enerjinin yeryüzüne çıkmasına kadar geçen süre yaklaşık 100 sn. yani diğer bir deyişle,depremin başladığı noktadan yeryüzü üzerine çıkması 1.5 dk. Civarında sürmektedir.Kabuğun kırıldığı çizgi’ye Fay hattı denilmektedir.Fay hatları,sürekli olarak kırılmaya ve dolayısı ile deprem meydana gelmesine müsaittir.Günümüz teknolojisi ile,yeryüzündeki fay hatlarının tamamının yeraltı haritaları çıkartılmıştır. Maalesef Ülkemizin üzerinde bulunduğu yeryüzü parçasının altında birçok fay hattı mevcuttur ve % 95 gibi korkunç çoğunluktaki kısmı etkilenmektedir.Ortalama her 6 yılda bir ülkemizin herhangi bir yerinde depremlere sebep olmaktadır.Ülkemizde tesbit edilen en yüksek şiddetteki deprem 7.9 olarak tesbit edilmiş olmasına rağmen,bazı kaynaklarda 8.4’e kadar ulaştığı belirtilmektedir.
Emniyet Tedbirleri : Fay hattının tam üzerinde yerleşim alanları,sanayi tesisleri inşaa etmemek,yüksek kalitede,darbeye,esnemeye ve titreşime mukavemetli malzemelerden mamül,statik hesaplamaları olabilecek en yüksek deprem düşünülerek hesaplanmış binalar üretmek,inşaat yapılacak yerin sert arazi parçası üzerine oturmasına dikkat etmek,olabildiğince geniş alanlar içerisinde yerleşim birimleri oluşturmak,çok yüksek ve birbirine çok yakın binalar inşa etmemek,bina temellerinde deprem pabuçları,esneme bağlantıları,kolon çıkışlarında kesinlikle eksik malzeme kullanmamak,kolon filiz demirlerini minimum 16 mm. Kalınlığında beton’un tutunmasını sağlayacak tipteki spiral yüzeyli evsaflı çelikten yapmak,en üst katlarda dahi 12 mm.den daha ince çelik kullanmamak,zemin katlarda perde duvarlar yapmak,üst duvarlarını mümkün olduğunca delikli ve çabuk kırılmaya müsait tuğla yerine prefabrik tabir edilen hazır beton duvarlardan veya sıkıştırılmış ytong tabir edilen briket’ten yapmak,kolon kiriş bağlantılarını kaliteli çelik mamüllerle ve endüstriyel beton ile oluşturmak,kat tabanlarında yapılan çelik hasır aralıklarının sık ve birbirine sağlam akuple edilmiş ve taban beton kalınlıklarının minimum 15 cm. Kalınlığında olmasına dikkat etmek. Etkileşimli bölgelerde,deprem sonrası müdahale edebilecek,kurtarma,söndürme,sağlık,güvenlik,dağıtım,istihdam,istihkam ve defin birimleri oluşturmak,bu birimleri bütün vatandaşların katılacağı sivil teşkilat ve kuruluşlar haline getirmek ve bunları sürekli teyakkuz durumunda hazır tutmak.Bu birimlerin kullanabileceği,makina,edavat,teçhizat ve malzemeyi stoklanmış ve her an kullanıma hazır halde bulundurmak.Olası depremlere karşı önceden senaryolar oluşturmak,oluşturulan bu senaryoları ülkenin çok büyük bir bölümünde aynı anda deprem olacağı varsayılacak şekilde geniş kapsamlı yapmak.Deprem bölgesine yapılacak intikal ve sevkiyatın her türlü olumsuz şart’ta dahi nasıl sağlanabileceğinin planlarını yapmak ve sürekli bu plan ve senaryoları güncelleştirmek,gelişen teknolojinin ürettiği yenilikleri takip ederek stok etmek.Uluslararası kurtarma ve deprem ekipleri ile sürekli bilgi alışverişinde bulunmak bu ekiplerle birlikte geniş kapsamlı deprem tatbikatları yapmak.Deprem sonrası kurtarılabilecek tek bir insan’ın bile bütün bu harcamalardan çok daha değerli olduğu bilincine varmak ve bu bilinci ülke genelinde herkese yaymak.
Bireysel Tedbirler : Öncelikle gerek satın alınan gerekse inşaa ettirilen binalarımızın,statik deprem hesaplarının yapılmış olup olmadığını araştırmak,içeride kolon,kiriş ve duvarların kontrolünü yapmak veya daha emniyetli olması için bir uzmana incelettirerek bilgi ve görüşünden istifade ettikten sonra,bina veya daireyi satın almak veya inşaa ettirmek.Deprem meydana geldiği anda,panik içerisinde kaçmaya çalışmak veya pencere veya balkonlardan atlamak yerine,kapı eşikleri altına sığınmak,sağlam masa,karyola altına saklanmak,küçük veya yaşlıların aynı şekilde davranmasını sağlamaya çalışmak,deprem sarsıntısı geçene kadar beklemek,sarsıntı hasarsız atlatılmış ise,dahili elektrik,su,gaz,doğalgaz ünite ve tesisatlarını emniyete almak,giyinik değil ise giyinmek,kıymetli eşya,para,mücevher,kimlik gibi şeyleri,ilkyardım da kullanılabilecek malzemeleri alarak,sükunetle disiplin içinde binayı terketmek. Büyük şiddetteki sarsıntıdan sonra oluşan ve artçı tabir edilen küçük şiddetli sarsıntıların verebileceği hasarlara karşı etrafında yüksek binalar olmayan açık alanlara intikal etmek.Halihazırda bulunan yaşlı veya çocukların güvenliğini sağladıktan sonra,gücü ve bilgisi yetebilecek insanların deprem bölgelerinde kurtarma çalışmalarına iştirak etmesi.Eğer bina içinde iken yıkıntı olmuş veya enkaz altında kalınmış ise,öncelikle bedeninizi kontrol etmek,etrafı keşfetmeye,sizinle birlikte enkaz altında kalabilecek kişiler ile ve dışarı ile irtibat kurmaya çalışmak,hareket etme imkanı varsa,onlara yardım etmeye ve dışarıdan gelebilecek kurtarma ekiplerine yerini ve durumunu bildirmeye,su ve gıda bulunabilecek alanlara ulaşmaya ve oksijen alışverişini sağlamaya çalışmak, bu esnada mümkün olduğunca az güç ve enrji tüketmeye dikkat etmek.Eğer enkaz altında kıpırdayamayacak durumda kalınmış ise,fazla hareket etmemek,fazla enerji tüketmemek,ses ile yerinizi belli etmeye çalışmak, düzenli ve periyodik sesler çıkarmaya çalışmak ve muhakkak kurtarılacağını düşünmek.Araç içinde iken,deprem hissedildiği anda paniğe kapılmadan aracı yolun kenarına çekmek,Ani fren yaparak arkadan gelen araçları tehlikeye atmamak,Yüksek binalardan uzak durmak,açık bir alana park etmek,Yolda meydana gelebilecek yarık ve çatlaklara dikkat etmek,Acil yardım araçlarına engel olmamak için mümkün olduğunca yol dışına park etmek,Belirli bir müddet trafiğe çıkmamak.
En geçerli önlem : Mümkün olduğu takdirde,insanın insan gibi muamele gördüğü,hayvanlar’dan daha üstün görüldüğü,gerek kendisinin gerekse çocuklarının istikbalinden endişeye düşmeyeceği,vatandaşlarından herhangi birisinin parmağına iğne batsa o acıyı hisseden devlet adamlarının yönettiği,insanları birbirine saygılı ve sevgili,rüşvetin,hırsızlığın,arsızlığın itibar görmediği bir başka ülkeye göçetmek veya en azından çocuklarının bunu yapmasını sağlamaya çalışmak.Bu konuda pek çok alternatif halihazırda mevcut.

5-Yangınlar : Sayısız sebeplerden ve hemen hemen her ortamda meydana gelmekte olup en sık rastlanan felaketlerden birisidir.Halen Yangınların doğal nedenlerden oluşma oranı 1000'de 9 oranındadır.Geri kalan oranın tamamı insanların ihmal ve tedbirsizliklerinden meydana gelmektedir.Ölüme sebebiyet verme oranı 100'de 3'tür.
Emniyet Tedbirleri : Ormanlık ve sık bitki örtüsü olan alanlarda,sigara içmemek,ateş yakmamak,camdan mamul veya parlak yüzeyli herhangi bir madde veya metali bu alanlara atmamak,(atılmış sigara paketlerinin içerisindeki aluminyum folyo kaplı kağıtların bile yangına sebebiyet verdiği tesbit edilmiştir.)yanıcı veya çabuk tutuşabilen kimyasal maddelerin ambalajlarını bırakmamak.İşyerlerinde ve konutlarda,yangın tesisat ve alarm sistemi(duman veya ısı dedektörü ile siren sistemi) yaptırmak,yeterli sayıda yangın söndürme cihazı bulundurmak,katlı binalarda yangın merdiveni ve acil çıkış kapıları bulundurmak,elektrik tesisat ve tertibatlarını dış temasın olmayacağı şekilde veya izoleli yapmak,akım gücüne uygun termik şalter ile irtibatlandırmak,yanıcı,parlayıcı,patlayıcı maddeleri bulundurmamak veya bu tür maddelerin bulunduğu alanları ayrı bölümler haline getirmek ve bu alanların serin ve hava dolaşımına müsait olmasını gözetmek.Bu bölgelerde sigara içilmesini,kaynak,taşlama yapılmasını yasaklamak. İçerisinde basınçlı madde bulunan tüp,depo gibi şeylerin etrafını izole etmek,sağlam bölmeler içerisinde veya çalışılan veya yaşanılan ortamların dışında veya uzağında bulundurmak.Çocukların erişebileceği yerlerde çakmak,kibrit gibi şeyler bulundurmamak vs.Ekilen tarla ve arazilerde hasat'tan sonra kalan sap ve kökleri(anız)yakarak yok etme yöntemini kullanmamak.(Anız Yakmak T.C. Kanunlarının 3 ayrı maddesinde cezai müeyiddelerle yasaklanmıştır.)
Bireysel Tedbirler : Ormanlık veya sık bitki örtüsü bulunan arazilerde meydana gelen yangınlarda eğer yangın henüz başlangıç aşamasında ve söndürülebilir durumda ise ve çevrede bulunanan insanlar varsa onlarıda haberdar ederek müdahale etmeye çalışmak aksi takdirde rüzgarın esme istikametine doğru hızla uzaklaşmak ve en yakın yerleşim biriminde ilgili birimlere ihbar ve ikaz etmek,eğer imkan varsa söndürme çalışmalarına iştirak etmek.İşyerleri veya konutlarda,öncelikle çevredekileri alarm,kampana veya ses vasıtasıyla ikaz etmek,elektrik şalter veya sigortalarını kapatmak,çocuk,yaşlı,hasta veya sakat kişileri ve yanıcı,parlayıcı patlayıcı maddeleri ve basınçlı kap veya tüp veya tüpgazı uzaklaştırmak,yangına türüne uygun alet veya maddelerle müdahale etmek. (Örneğin petrol,tüpgaz veya doğalgaz,plastik,kauçuk ve elektrik yangınlarında kesinlikle su ile söndürme yapılmaz.Bu tür yangınlarda,kimyevi toz veya köpük kullanılmalı,söndürme işlemine yanan bölgenin en uç ve en alt noktasından müdahale edilmelidir.)Duman zehirlenmesi ihtimaline karşı eğer maske varsa takmak yoksa ıslatılmış bir kumaş veya bez ile ağız ve burunu kapatmak,saçları örtmek,naylon veya sentetik kumaştan yapılmış giysileri çıkarmak,çıplak el ile aleve müdahale etmemek,söndürme ihtimali görünmeyen durumlarda yangın mahallinden veya alevlerden uzaklaşmak,dışarı çıkma ihtimali olmayan hallerde olabilecek en uzak noktaya gitmek.
6-Erezyon : Ağaç ve bitki örtüsünün yok edilmesi,Yangınlar gibi belirli sebeplerden meydana gelmektedir.Ayrıca akarsuların ve nehirlerin yoğunluğu da bir etkendir.Dünyanın birçok bölgesi bu tehlikeye maruz kalmakla birlikte halen ülkemiz için en büyük tehlikelerin başında gelmektedir.Fakat,insanlarımızın bilinçsizliği ve umursamazlığı yüzünden çok geri planda kalmaktadır.Sadece bazı Belediyelerin,Kuruluşların ve TEMA vakfının olağanüstü gayretleri ve çabaları bu sorunu çözmeye yetmeyecektir çünki maalesef ülkemizdeki ağaç ve bitki örtüsü hızla yok edilmektedir.Ülkemiz üzerinden akmakta olan nehir sayısının fazla olması ise bu çöküşün hızlanmasına neden olmaktadır.Önemsenmeyen bu sorun gerçekte Ülkemiz için gelecekte çok büyük bir felaket olacaktır.
Emniyet Tedbirleri :Tahrip olan ağaç ve bitki örtüsünün en az iki misli yenileme yapmak,orman yangınlarına karşı hassas ve tedbirli olmak,akarsu kenarlarında,dik yamaçlarda ve eğimli yüzeylerde,kök yapısı sağlam,ortama uyum sağlayabilecek ağaçlandırma,setlendirme çalışmaları yapmak,doğal yaşamı muhafaza etmeye çalışmak,doğal park alanlarını çoğaltmak,konunun aciliyetini ve ehemmiyetini kavramak,bütün insanları bu çalışmalara katılmaya teşvik etmek,uluslararası bilgi ve yardım alışverişinde bulunmak,bütçeler oluşturarak bu bütçeleri doğru yerlere,doğru yöntemlerle kize etmek.
Bireysel Tedbirler :Konunun önemini kavramak,Çevredeki bitki örtüsünü korumak,orman yangınlarına karşı dikkatli ve tedbirli olmak,ağaçlandırma çalışmalarına gerek fiilen gerek ise madden iştirak etmek,insanları aynı şekilde hareket etmeye ikna etmek,bu çalışmaları yapan kurum ve kuruluşlara destek olmak,mümkün mertebe faal üye olmak.

7-Su ve Sel Baskınları :3/2'si su ile kaplı olan Dünyamızın en büyük felaketlerinden birisidir.Büyük çoğunluğu insan hataları nedeni ile ağır zarar ve tahribatlarla sonuçlanmaktadır.Halen büyük hasara neden olan felaketler içerisinde depremden sonra ikinci sırada gelmekte ve toplam ölümlerin % 30'u su ve sel baskınlarından oluşmaktadır.
Emniyet Tedbirleri :Ağaçlandırma yapmak,nehir,k,dere yataklarını kapatarak doldurmamak,bu bölgelerin yakınına ve çukur ve alçak bölgelerde yerleşim alanları yapmamak,yüksek ve sağlam köprüler inşa etmek,bu köprülerin ayaklarını yumuşak veya kaygan zemin üzerinde yapmamak,yeraltı kizasyon ve atıksu klarını büyük ve geniş inşa etmek,bu kların çıkışlarını denizlere veya nehirlerin havzalarına vermek,cadde,yol ve köprüler üzerinde suların birikmesini önleyecek giderler yapmak,giderlerin üzerlerine sağlam mazgallar koymak,sel veya su baskını tehlikesine maruz yerlerde yapılmış binaları sağlamlaştırmak,gerekirse bent veya setler inşa etmek,açık klar inşa etmek,bu felaket esnasında yüksek yerlerden suyla beraber gelebilecek toprak,taş akma ve kaymalarını önlemek için,kayma tehdidi bulunan yerleri betonlamak veya çelik ağ ile örtmek,aynı depremde olduğu gibi tetikte ve teyakkuzda bulunmak,acil müdahale ekip ve teşkilatlarında yeterli miktarda su tahliye pompası,vidanjör,bot bulundurmak,acil müdahale için geniş kapsamlı senaryolar hazırlamak.
Bireysel Tedbirler : Unutmayalım ki Gelecek Nesiller'de bizim yaşadığımız Dünya'da yaşayacaklar.Öyleyse gelin hep birlikte onlara güzel ve sağlıklı yaşayacakları bir istikbal verelim.Çünki üzerinde yaşayabileceğimiz sadece BİR DÜNYA'YA SAHİBİZ.Sanırım sizlerde aynı fikirdesinizdir.

http://www.lovepowerman.net/
__________________

Bu ileti en son lovepowerman tarafından 26.09.2010- 21:56 tarihinde, toplamda 2 kez değiştirilmiştir.

Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Coğrafya
 »  DOĞAL AFETLER VE KORUNMA YOLLARI

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle