phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Kısadan hisse Hikaye ve anılar
 »  ÜNLÜLERDEN TAVSİYELER

Yeni Başlık  Cevap Yaz
ÜNLÜLERDEN TAVSİYELER           (gösterim sayısı: 1.242)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.590
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 26.12.2010- 10:20
Alıntı yaparak cevapla  


ÜNLÜLERDEN TAVSİYELER

Ünlü bir yazar, şerefine verilen bir ziyafette, şu konuşmayı yapmıştı:

— Sizi başarıya götürecek formülü veremem.
Ama, başarısızlığın formülünü verebilirim:
“Herkesi memnun etmeye çalışmak”

• Başarılı olmak, mutlaka birilerini rahatsız edecektir.
Herkesi memnun edeyim diyen, başarısızlığa mahkûmdur.

Ünlü keman sanatçısı Nicolo Paganini, başarısının sırrını soranlara şu cevabı verirdi:

— Çalışmak,
— Yalnızlık,
— Dua...

Amerikanın en büyük işadamlarından Çelik Kralı Andrew Carnegie, New York’ta bir kolejde yaptığı konuşmada,
gençlere şu öğüdü vermişti:

— Gençleri çeşitli sınıflara ayırabiliriz.Vazifelerini yapanlar vardır.Vazifelerini yaptıklarını iddia edenler vardır.
Üçüncü bir grup daha vardır ki, onlar vazifelerini yaptıktan sonra, biraz daha fazlasını yapmak için çalışırlar.
Hayatta büyük başarı elde edenler, işte bu gruptaki gençlerdir.
• Sadece kendine verilen görevi yapmak, çalışkanlık değildir. Çalışkanlık, insanın çalışma kapasitesini tam kullanmasıdır.
Hayatta büyük başarı elde etmenin yolu da budur.

Afrika yerlileri arasında hizmet etmek üzere, her türlü rahatlık ve konforu terkeden genç doktora, yakınları,
yolundan çevirmek için dil döküyorlar:

— Sen orada koca bir milletin çektiği ızdıraplara karşı tek başına ne yapabilirsin ki?
Sen o muazzam insan denizinin ortasında kaybolup gideceksin? Onlardaki salgın hastalıkları önlemek için,
elinden ne gelir? Savaşı, açlığı, su baskınlarını nasıl durdurabilirsin? diyorlardı.
İdealist genç doktor, kendini hizmet yolundan döndürmek isteyen yakınlarına, şu düşündürücü cevabı vermişti:
— Ben, çevrem karanlık olduğu zaman, karanlığa küfretmem. Hemen kendi kandilimi yakarım...

16. asır İngiliz Filozoflarından Francis Bacon, şöyle derdi:

— Bizi güçlü yapan, yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir.
Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir.
Bizi bilgili yapan, okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
Ve bizi sevimli yapan da, başkalarına verdiğimiz öğütler değil, onları kendimizde uygulamamızdır.

Küçük bir çocuk gayet ağır bir taşı kaldırmaya çalışıyorsa da, yerinden oynatamıyordu.

O sırada kendisini seyreden babası, yanına giderek sordu:
— Bütün gücünü kullanıyor musun? Yapabileceğin her şeyi yaptın mı?
Kan ter içinde kalan çocuk:
— Evet kullanıyorum, elimden gelen her şeyi yaptım, dedi.
Baba, sakin bir sesle:
— Hayır, yapmadın, dedi.
Ve ilave etti:
— Benden henüz yardım istemedin.

Amerikanın en büyük romancılarından Nathaniel Hawthorne şöhret ve başarısını karısına borçlu idi.

Hawthorne, işinden çıkarılmıştı. Parası yoktu. Ailesini nasıl geçindireceğini bilemiyordu.
Durumu anlattığında karısı Sophia, bir çekmeceden bir torba para çıkardı. Kocasına:
— Otur, şaheserini yazmaya başla. Ben, senin bir şaheser ortaya koyacağına inanıyorum. Bunun için, bir gün
işimize yarar düşüncesi ile senin ev masrafı için bana her hafta verdiğin harçlıkların bir kısmını biriktirdim.
Bu para bize bir sene yeter, dedi.
Hawthorne, hemen yazmaya başladı. Ve Amerikan edebiyatının en büyük romanlarından biri böylece vücud buldu.

Kimya hocası, kötü kokulu bir sıvıyı masanın üzerine koyarak öğrencilerine:
— Gözlem melekelerinizi iyi kullanmıyorsunuz, dedi. Ve bir parmağını sıvının içine sokarak ağzına götürdü.
Öğrencilerinden de aynı şeyi yapmalarını istedi.Öğrenciler, ister istemez parmaklarını sıvıya batırdılar,
ağızlarına götürdükleri zaman da yüzlerini ekşittiler.Öğretmen, öğrencilerini tekrar azarladı:
— Bir daha söylüyorum : Gözlem melekelerinizi iyi kullanmıyorsunuz. Eğer dikkatli bakmış olsa idiniz,
ağzıma götürdüğüm parmağın sıvıya batırdığım parmak olmadığını fark ederdiniz.

Amerikan Yüksek mahkeme üyesi Oliver Wendell Holmes, 90 yaşında (1932) kendi isteği ile emekli olmuştu.

94 yaşında da ölmüştü.
Roosevelt, 1932’de ilk defa Cumhurbaşkanı seçildiğinde, Hakim Holmes’i evinde ziyaret etmiş, onu kütüphanesinde
Platon’u (Eflatun) okurken bulmuştu.
— Hakim Bey, Platon’u niye okuyorsunuz? diye sormuştu.
90 yaşındaki Hakim Holmes, bu soruya şu cevabı vermişti:
— Kafamı geliştirmek için okuyorum, sayın cumhurbaşkanım.

Bernard Shaw bir vakit şöyle demişti:
— Bütün çalışma gücümü kullanıp yitirdiğim vakit, ölmek isterim.
Çok çalışırsam çok yaşayacağıma inanıyorum.
Hayat, benim için titrek bir kandil değil, kuvvetli bir meş’aledir.
O meş’alenin mümkün olduğu kadar güçlü ve parlak bir şekilde yanmasını sağladıktan sonra, onu gelecekteki nesillere
emanet etmek istiyorum.
Görüldüğü gibi, çalışma gücü, insana yaşama sevinci vermektedir.

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Kısadan hisse Hikaye ve anılar
 »  ÜNLÜLERDEN TAVSİYELER

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle