phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Sünen-i Tirmizi-1b

Yeni Başlık  Cevap Yaz
Sünen-i Tirmizi-1b           (gösterim sayısı: 1.843)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 13.03.2011- 22:23
Alıntı yaparak cevapla  


çok sevap kazanmanın yolları nelerdir?

3471- Amr b. Şuayb (r.a.)’ın dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim Allah’ı sabahleyin yüz kere akşamleyin yüz kere tesbih ederse yüz kere hac yapmış sevâbı kazanır. Her kim de günde yüz kere sabah akşam Allah’ı hamdederse Allah yolunda cihâd için yüz at hazırlamış gibidir veya yüz kere savaşa katılmış kimse gibi sevap kazanır. Kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akşamleyin lailahe illallah derse İsmailoğullarından yüz köle azâd eden kişinin sevâbını kazanır, kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akşamleyin Allahuekber derse onun söylediği kadar söyleyen veya onun söylediği kadarı geçen kimseden başka hiçbir kimse onun kazandığı sevâbı kazanamaz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

3472- Zührî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Ramazan ayında bir kere “Sübhlah” demek diğer aylarda söylenecek bin sübhlah’tan daha üstün ve değerlidir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

bölüm: 63

Ø kırk milyon sevap kazanmak ister misiniz?

3473- Temim ed Dârî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurmuştur: “Kim on kere; Ben inanır ve inandığımı bildiririm ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur ancak Allah vardır o tektir onun ortağı yoktur. Bir olup ikincisi olmayan tektir. Herkes ve her şey ona muhtaç olup o kimseye muhtaç değildir. Eş ve çocuk edinmemiştir. Hiçbir şey ona denk ve benzer olamaz o hiçbir şeye benzetilemez” derse Allah ona kırk milyon sevap yazar. (Müsned: 16340)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ancak bu şekliyle bilmekteyiz. Halil b. Mürre hadisçiler yanında sağlam biri değildir. Muhammed b. İsmail der ki: Bu şahıs münker hadisler rivâyet eden birisidir.

3474- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Kim, sabah namazından sonra diz çökmüş durumda hiçbir şey konuşmadan on kere: Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur sadece Allah vardır. O tekdir onun ortağı yoktur. Saltanat ona aittir. Hamd ona mahsustur hayat verip öldüren de O’dur. Onun her şeye gücü yeter” derse kendisine on sevap yazılır on günahı silinir. On derece yükseltilir. O gün boyunca her türlü kötülüklerden korunur. Şeytandan korunur. Allah’a şirk koşmaz ise işleyeceği hiçbir günah ona zarar vermez günahları silinmiş olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 64

Ø ismi azam duâsı hangi ayetlerde ve duâ içersindedir?

3475- Büreyde el Eslemî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın şöyle duâ ettiğini işitti: “Ey Allah’ım Ben senden istiyorum ki: Senin tek olduğuna senden başka gerçek ilah olmadığına ben inanıyor ve bu gerçeği de başkalarına da bildiriyorum. Sen ikincisi düşünülemeyen teksin. Sen kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmayansın fakat herkes ve her şey sana muhtaçtır. O Allah kesinlikle baba olmamıştır ve çocuğu da yoktur. Hiçbir şey ona denk ve benzer olamaz o hiçbir şeye benzetilemez.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu adam Allah’tan, kendisine onunla duâ edildiği zaman mutlaka kabul edeceği ve kendisinden onunla istenildiği zaman mutlaka vereceği, ismi Azam duâsını yapmış oldu. Zeyd dedi ki: Bu hadis bundan birkaç yıl sonra Züheyr’e hatırlatmıştım da şöyle demişti: Bu hadisi bana Ebû İshâk Mâlik b. Mığvel’den aktarmıştı. Zeyd diyor ki: Sonra bu hadisi Sûfyân’a anlattım o da bu hadisi bana Mâlik’den aktardı. (İbn Mâce, Duâ: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Bu hadisi Şerîk, Ebû İshâk’tan, Büreyde’den, babasından rivâyet etmektedir. Oysa Ebû İshâk bu hadisi Mâlik b. Mığvel’den almıştır. O ona vasıta olmuştur. Şerîk ise bu hadisi Ebû İshâk’tan rivâyet etmektedir.

bölüm: 65

Ø duâya başlamazdan önce neler söylenmeli?

3476- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde oturmakta iken bir adam geldi namaz kıldı sonra şöyle duâ etti: “Allah’ım beni bağışla bana acı.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ey namaz kılan acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamdet sonra bana salat ve selam et sonra da yapacağın duâyı yap.” Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamdetti ve Peygambere salat ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), o kimseye şöyle buyurdu: “Ey namaz kılan kimse! Duâ et duân kabul edilsin.” (Nesâî, Sehv: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir. Hayve b. Şüreyh bu hadisi Ebû Hani’den rivâyet etmiştir. Ebû Hani’nin ismi Humeyd b. Hâni’dir. Ebû Ali el Cenbî’nin ismi ise Amr b. Mâlik’tir.

3477- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), bir adamın namazında teşehhütte duâ ettiğini. Fakat Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirmediğini işitti ve şöyle buyurdu: “Bu adam acele etti.” Sonra onu çağırarak ona ve başkalarına şöyle buyurdu: “Sizden biriniz namaz kıldığında Allah’a hamd ve sena ile başlayıp Peygamber (s.a.v)’e salat ve selam getirip sonra dilediği şekilde duâsını yapsın.” (Nesâî, Sehv: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3478- Esma binti Yezîd (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) buyurdular ki: “Allah’ın, ismi Azam denilen en büyük ismi şu iki ayet içersindedir: “İlahınız tek bir ilahtır. O’ndan başka gerçek ilah yoktur, ancak O vardır. O dünyada herkese merhamet eden ahirette ise sadece mü’minlere merhamet edendir.” (Bakara: 163) “Elif lam mim, Allah kendisinden başka gerçek ilah olmayan tek Allah’tır. O daima diri ve ölümsüz olup tüm varlıkların tek yöneteni ve gözetenidir.” (Âl-i imrân: 1-2) (İbn Mâce, Duâ: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 66

Ø Allah’a nasıl bir inançla duâ edilmelidir?

3479- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’a kabul edileceğini gerçekten bilerek duâ ediniz. Biliniz ki Allah, umursamazlık ve oyun eğlence türünden yapılan duâları kabul etmez.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Abbâs el Anberî’nin şöyle dediğini işittim. Abdullah b. Muaviye el Cumhî’den hadis yazınız çünkü o güvenilir biridir.

bölüm: 67

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’den değişik bir duâ

3480- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım vücudumu afiyette kıl, gözümü afiyette kıl, son nefesime kadar beni afiyette kıl. Hertürlü ikram sahibi ceza vermede acele etmeyen Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Büyük arşın sahibi olan Allah’ı tenzih ederim. Eksiksiz tüm övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Muhammed’den işittim diyordu ki: Habib b. ebî Sabit, Urve b. Zübeyr’den hiçbirşey işitmemiştir. Allah en iyisini bilendir.

bölüm: 68

Ø Rasûlullah (s.a.v.), fatıma’ya hangi duâyı öğretmişti?

3481- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Fatıma bir hizmeçi istemek üzere Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi: Rasûlullah (s.a.v.), ona şöyle buyurdu: Sen şöyle duâ et: “Yedi kat göklerin Rabbi, Allah’ım büyük arşın sahibi Allah’ım Ey Rabbimiz, Ey tüm varlıkların Rabbi Tevratı, İncili ve Kur’ân-ı indirdiren, Ey taneyi ve çekirdeği yaran herşeyin şerrinden sana sığınırım. Her canlının iradesi senin elindedir. İlk sensin senden evvel hiçbir varlık yoktur. Son sensin, senden sonraya hiçbir varlık kalmayacaktır. Zahir sensin senin üstünde hiçbirşey yoktur. Batın sensin senden ileri hiçbir varlık yoktur. Borçlarımı öde beni yoksulluktan kurtar.” (Müslim, Zikr: 27; Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. A’meş’in adamlarından bazıları A’meş’den buradakine benzer şekilde rivâyet etmişlerdir.

Bazıları bu hadisi A’meş’den, Ebû Salih’den mürsel olarak rivâyet etmişler ve Ebû Hüreyre’yi zikretmemişlerdir.

bölüm: 69

Ø allah’a sığınılması gereken dört şey nelerdir?

3482- Abdullah b. Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım sana karşı saygı duymayan kalbten kulak verilmeyen duâdan doymayan candan faydasız ilimden sana sığınırım. Bu dört şeyden sana sığınırım.” (Nesâî, İstiaze: 27)

� Tirmizî: Bu konuda Câbir, Ebû Hüreyre ve İbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle Abdullah b. Amr rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

bölüm: 70

Ø Imrân b. husayn’a öğretilen iki duâ şekli nedir?

3483- Imrân b. Husayn (r.a.)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v), babama: “Ey Husayn! Bugün kaç tanrıya ibadet ediyorsun?” buyurdu. Babam şu cevabı verdi: “Altısı yerde biri gökte yedi tanrıya.” Rasûlullah (s.a.v.): “İstek, arzu ve korkuların bunlardan hangisinedir?” buyurdu. Babam: “Göktekine” diye cevap verdi. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Husayn! Müslüman olmuş olsaydın sana fayda verecek iki kelime öğretirdim…” Husayn, Müslüman olunca: “Ey Allah’ın Rasûlü! bana vaad ettiğin iki kelimeyi bana öğret” dedi. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Şöyle duâ et: Allah’ım bana faydalı olan şeyleri ilham et ve beni benliğimin şerrinden de koru.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis Imrân b. Husayn’dan değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir.

bölüm: 71

Ø allah’a sığınılacak şeyler hangileridir?

3484- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)’in çoğunlukta şu kelimelerle duâ ettiğini işitirdim: “Allah’ım sıkıntıdan üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, borcun belimi bükmesinden ve insanların bana tahakkümünden sana sığınırım.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadis Imara b. Husayn’dan değişik bir şekilde de rivâyet edilmiştir.

3485- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım, tembellikten, ihtiyarlıktan, korkaklıktan, cimrilikten, Mesih Deccâl’ın fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım.” (Buhârî, Cihâd: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 72

Ø Peygamber (s.a.v) parmaklarıyla mı tesbih çekerdi?

3486- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Peygamber (s.a.v), tesbihi parmaklarıyla çekerdi.” (Nesâî, Sehv: 17; İbn Mâce, İkamet-üs Salat: 27)

� Tirmizî: Bu hadis A’meş’in, Atâ b. Sâib’den rivâyeti olarak bu şekliyle hasen garibtir. Şu’be, Sevrî bu hadisi Atâ b. Sâib’den uzun bir şekilde rivâyet etmiştir. Bu konuda Yüseyre binti Yâsir’den rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ey Kadınlar topluluğu parmaklarınızla tesbih çekiniz. O parmaklar da mes’uldür ve şâhidlik yapmak üzere konuşturulacaklardır.”

3487- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v), hasta bir kişiyi ziyaret etti o kimse zayıflayarak kuş yavrusu gibi kalmıştı. Rasûlullah (s.a.v.): “O’na sen duâ etmez miydin. Rabbinden afiyet dilemez miydin?” Diye sordu. Adam dedi ki: “Allah’ım! Ahirette bana vereceğin bir ceza varsa onu çabucak bana dünyada veriver.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sübhlah! Sen buna güç yetiremezsin veya buna gücün yetmez. Allah’ım bize dünyada da ahirette de iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru diyemez miydin.” (Buhârî, Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.

3488- Hasan (r.a.)’den rivâyete göre: “Ey Rabbim bize dünyada da ahirette de iyilik ver” duâsı hakkında dünyadaki iyilik ilim ibadet ve kulluktur. Ahiretteki iyilik ise Cennettir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Muhammed b. Müsenna, Hâlid b. Hâris vasıtasıyla Humeyd’den, Sabit’den ve Enes’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.

bölüm: 73

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in değişik bir duâsı

3489- Ebû İshâk (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ebû’l Ahvas’tan işittim, Abdullah b. Mes’ûd’tan şöyle aktarmıştı: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım ben senden hidayet, sorumluluk bilinci iffet ve gönül zenginliği isterim.” (Müslim, Zikir: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3490- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Dâvûd Peygamber şöyle de duâ ederdi: “Allah’ım senden seni sevmeyi, seni seven kişiyi sevmeyi, senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim. Allah’ım senin sevgini bana kendimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli eyle...” Ebû’d Derdâ diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.), Dâvûd’u andığı zaman ondan bahseder ve insanların en çok ibadet edeniydi” derdi. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 74

Ø Allah’tan sevgisi istenir mi?

3491- Abdullah b. Yezîd el Hatmî el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), duâsında şöyle derdi: “Allah’ım bana sevgini ve senin yanında sevgisini bana fayda verecek olan kimsenin sevgisini ver.” Allah’ım sevdiğim mal evlat sıhhatten bana ne verdinse onu senin sevdiğin konularda bana güç ve kuvvet yap. Allah’ım sevdiklerimden neyi benden aldınsa onları sevdiğin ibadet ve kulluk konusunda bana kuvvet kıl. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ebû Cafer el Hutmî’nin adı Umeyr b. Yezîd b. Humaşe’dir.

bölüm: 75

Ø hangi organlarımızdan Allah’a sığınmalıyız?

3492- Şekel b. Humeyd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Peygamber (s.a.v)’e geldim ve şöyle dedim: “Ey Allah’ın Rasûlü bana bir sığınma duâsı öğret te onunla sığınayım.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), omzumdan tuttu ve şöyle buyurdu: “Allah’ım! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve tenasül organımın şerrinden sana sığınırım.” (Nesâî, İstiaze: 27; Ebû Dâvûd, Salat: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle Sa’d b. Evs’in, Bilâl b. Yahya’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 76

Ø Rasûlullah (s.a.v.) secdede nasıl duâ ederdi?

3493- Âişe (r.anha)’dan rivâyet edilmiştir, dedi ki: Peygamber (s.a.v)’in yanı başında uyumakta idim. Geceleyin onu yanımda bulamadım elimle araştırdığımda elim ayaklarına dokundu secde vaziyetinde idi, şöyle duâ etmekte idi: “Gazabından hoşnutluğuna, cezalandırmandan bağışlanmana sığınırım, seni, nasıl öveceğimi bilemem sen kendini övdüğün gibisin.” (Müslim, Salat: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Daha değişik bir şekilde Âişe’den rivâyet edilmiştir. Kuteybe, Leys vasıtasıyla Yahya b. Saîd’den bu senedle hadisin bir benzerini bize aktarmış olup şu ilaveyi yapmıştır: “Senden sana sığınırım, Seni nasıl öveceğimi sayıp bitiremem.”

bölüm: 77

Ø Rasûlullah (s.a.v.) Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi hangi duâyı öğretirdi?

3494- İbn Abbâs (r.a.)’tan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), ashabına Kur’ân’dan bir sûre öğretir gibi şu duâyı öğretirdi: “Allah’ım Cehennem azabından ve kabir azabından sana sığınırım. Mesih Deccâl fitnesinden sana sığınırım. Hayat ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım.” (Müslim, Mesacid: 27; Nesâî, Cenaiz: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3495- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle duâ ederdi: “Allah’ım Cehennem’in fitnesinden ve Cehennem azabından, kabir fitnesinin şerrinden ve yoksulluk fitnesinin şerrinden ve Mesih Deccâl’ın fitnesinden sana sığınırım. Allah’ım hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de günahlardan temizle. Doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi benimle günahlarımın arasını aç uzaklaştır. Allah’ım tembellikten, ihtiyarlıktan günahtan ve borçtan sana sığınırım.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

3496- Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’i vefatı anında şöyle duâ ederken işitmiştim: “Allah’ım beni affet bana acı. Beni yüce dosta ulaştır.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 78

Ø dilersen affet dilersen acı şeklinde duâ edilmemeli

3497- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizden biriniz, Allah’ım dilersen beni bağışla, Allah’ım dilersen bana acı demesin. Duâsını kesin yapsın çünkü kendisini zorlayan yoktur.” (Buhârî, Deavat: 27; Müslim, Zikir: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 79

Ø hangi vakitte yapılan duâlar kabul edilir?

3498- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Gecenin son üçte biri kalınca Rabbimiz dünya semasına iner ve şöyle der: Bana duâ eden var mı duâsını kabul edeyim. Benden isteyen var mı? Kendisini bağışlayayım.” (Buhârî, Cuma: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ubeydullah el Eğar’ın ismi Selman’dır.

Tirmizî: Bu konuda Ali, Abdullah b. Mes’ûd, Ebû Saîd, Cübeyr b. Mut’ım, Rıfaa el Cühenî, Ebû’d Derdâ ve Osman b. Ebî’l As’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

3499- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’e şöyle denildi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Duâların hangisi daha makbuldür?” Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Gecenin son yarısında ve farz namazlardan sonra yapılan duâlar.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ebû Zerr ve İbn Ömer’den Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir: “Gecenin son yarısı ki onda yapılan duâ daha değerli ve daha ümid vericidir veya benzeri bir ifade kullandı.”

3500- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, bir adam: Ey Allah’ın Rasûlü! Bu gece duâ yaptığınızı işittim. Duânızdan bana ulaşan şey şu sözleriniz oldu: “Allah’ım günahlarımı bağışla rızkımı genişlet bana verdiğin rızıkları bereketli kıl.” Rasûlullah (s.a.v.): “Bu duâyı yaparsan istemedik bir şey bıraktığını zanneder misin? Yani her şeyi istemiş oluyorsun.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Ebû’s Selil’in ismi Dureyb b. Nüfeyr’dir. İbn Nüfeyr’de denilir.

3501- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim sabahladığında: Ey Allah’ım sana iman ettiğimize şâhid olarak arşını taşıyan meleklerin varlığına iman edip tüm meleklerin de varlığını kabul ederek tüm yaratıkları da senin yarattığını kabul ederek şâhidlik yaparım ki senden başka gerçek ilah yoktur. Ancak sen varsın sen ikincisi olmayan teksin senin ortağın da yoktur. Muhammed de senin kulun ve Rasûlündür.” Derse o günde işlediği günahı Allah bağışlar. Eğer bu duâyı akşamleyin yaparsa o gece işlediği günahını Allah bağışlar. (Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir.

bölüm: 80

Ø toplantı sonrası hangi duâ okunmalı)

3502- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir toplantıdan kalkmazdan önce mutlaka ashabına şu duâyı yapardı: “Allah’ım sana karşı işlenecek günahlarla aramızda perde olacak korkundan, bizi Cennetine ulaştıracak kulluğundan, dünya musibetlerine karşı tahammülümüzü kolaylaştıracak güçlü bir iman nasib et. Allah’ım bizi yaşattıkça kulaklarımız gözlerimiz ve gücümüzden bizi faydalandır. Aynı şeyleri soyumuza da nasib et. Bize zulmedenlerden intikamımızı al. Düşmanlarımıza karşı bize yardım et. Bizi dinimizden yaralama. Dünyayı en büyük gayemiz eyleme. Dünyalık bilgilerle de sonumuzu getirme. Bize acımayanları üzerimize güçlü ve kuvvetli kılma.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Bazıları bu hadisi İbn Ömer, Nafi’ ve Hâlid b. ebî Imrân’dan rivâyet etmişlerdir.

3503- Müslim b. ebî Bekre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Babam benim şöyle dediğimi duydu: “Allah’ım her türlü sıkıntıdan, tembellikten ve kabir azabından sana sığınırım.” Ve; “Bunları kimden işittin” dedi. Ben de: “Senin bunları söylediğini işittim” dedim. Bunun üzerine şöyle dedi: “Bunları elden bırakma! Çünkü ben Rasûlullah (s.a.v.)’in bunları söylediğini işittim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 81

Ø mutlaka affedileceğimiz duâ hangisidir?

3504- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), bana şöyle buyurdu: “Affedilmiş olsan bile söylediğinde affedileceğin bazı kelimeleri sana öğreteyim mi?” Dedi ki: “Büyük ve yüce Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, ancak o vardır ikram sahibi ceza vermede acele etmeyen Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Sadece O’ vardır. Büyük arşın Rabbi olan Allah’ı her türlü eksiklikten tenzih ederim. Ondan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır.” (Müsned: 663)

� Ali b. Haşrem dedi ki: Ali b. Huseyn b. Vakîd babasından bu hadisin bir benzerini bize nakletmiş olup hadisin sonunda: “Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ilavesi vardır.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu şekliyle Ebû İshâk’ın Hâris b. Ali’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 82

Ø yunus (a.s.)’ın balığın karnındaki duâsı nasıldır?

3505- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yunus’un balığın karnında iken yaptığı duâ olan: “Senden başka gerçek ilah yoktur. Sınırsız kudret ve yüceliğinle sen, her şeyin üstündesin doğrusu ben yapılması gerekeni yapmamak suretiyle kendime haksızlık edenlerdenim.” (Enbiya: 87) Bu duâyı herhangi konuda yaparsa Allah onun duâsını mutlaka kabul eder.” (Müsned: 1383)

� Muhammed b. Yahya diyor ki: Muhammed b. Yusuf b. Mürre b. İbrahim b. Muhammed b. Sa’d bu hadisi Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmiş olup “Âişe’den” dememiştir.

Tirmizî: Başkaları bu hadisi Yunus b. ebî İshâk’tan, İbrahim b. Muhammed b. Sa’d’den ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmişler ve senedinde “babasından” dememişlerdir.

Bazıları ise Yunus b. İshâk’tan rivâyet ederek şöyle demişlerdir: “İbrahim b. Muhammed b. Sa’d, babasından ve Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet etmişlerdir.” Yunus b. ebî İshâk ise bazen hadisin senedinden “babasından” demekte bazen da dememektedir.

bölüm: 83

Ø allah’ın isimleri kaç tanedir?

3506- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’ın doksan dokuz ismi vardır. Kim bunları öğrenir ve hayatı boyunca Allah’ı bu şekilde tanıyarak yaşar ve hayatını bu iman ve yaşayış üzere bitirirse inşallah Cennete girer.” (Buhârî, Şurût: 17; Müslim, Zikir: 27)
Yusuf diyor ki Abdul A’lâ bu hadisin bir benzerini Hişâm b. Hassân’dan, Muhammed’den ve Ebû Hüreyre’den bize aktarmıştır.

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Sünen-i Tirmizi-1b

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle