phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Cennet ve Cehennem ikisi de ebedîdir

Yeni Başlık  Cevap Yaz
Cennet ve Cehennem ikisi de ebedîdir           (gösterim sayısı: 1.714)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.590
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 14.03.2011- 22:16
Alıntı yaparak cevapla  


Cennet ve Cehennem ikisi de ebedîdir

2557- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kıyamet günü Allah insanları büyük bir meydanda toplayacak ve alemlerin Rabbi olan Allah onlara şöyle diyecektir: Dikkat dikkat! Herkes dünyada kulluk ettiği şeye uysun. Bunun üzerine Haç’a tapanlara haç’ı, puta tapanlara putları, ateşe tapanları da ateşleri temsil edilecek onlarda dünyada kulluk yaptıkları bu şeylere uyacaklardır geride sadece Müslümanlar kalacak ve Alemlerin Rabbi olan Allah onlara şöyle buyuracaktır. Sizler de bu insanlara uymayacak mısınız? Onlar da diyecekler ki: Senden sana sığınırız senden, sana sığınırız Allah’tır bizim Rabbimiz. Allah’ı görünceye kadar bizim yerimiz Allah’a kulluk edenlerin yeri olan burasıdır. Allah onlara öylece emreder ve onları o düşünce ve inançta sebat ettirir. Sonra tekrar kullarına sorar bu insanlara uymayacak mısınız? Yine o mü’minler derler ki senden sana sığınırız senden sana sığınırız senden sana sığınırız Rabbimiz Allah’tır. Rabbimizi görünceye kadar bizim yerimiz Allah’a kulluk edenlerin yeri olan burasıdır. Allah onlara öylece emreder de onları o düşünce ve inançla sebat ettirir. Ashab: Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ı görecek miyiz? Rasûlullah (s.a.v.) dolunay gecesinde ayı görmekte güçlük çeker misiniz? Ashab: Hayır dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), şöyle devam etti: Sizler o gün onu görmekte hiçbir güçlük çekmeyeceksiniz.”

Sonra Allah o kullarının karşısına çıkıp kendini tanıtacak ve ben sizin Rabbinizim bana uyun!.

Müslümanlar kalkıp kurulan sıratın üzerinden hızlı giden at ve develer gibi geçecekler ve geçerken yapacakları dua: Selametle bizi koru bizi koru şeklinde olacaktır.

Geriye Cehennemlikler kalacaklar onlardan bir gurup Cehenneme atıldıktan sonra şöyle denilecek “doldun mu” Cehennem de diyecek ki: “Daha fazlası var mı?” Sonra bir gurup daha atılacak ve yine doldun mu? Denilecek. Cehennem de: “daha fazlası var mı? diyecek Cehennemliklerin hepsi Cehenneme dolduruldukları vakit Rahman olan Allah ayağını Cehenneme koyacak ve ondakiler birbirlerine sıkışacaklar sonra Allah yeter mi buyuracak Cehennem de yeter yeter diyecektir.

Allah Cennetlikleri Cennete Cehennemlikleri de Cehenneme koyduğunda ölüm boynundan çekilerek getirilecek Cennetliklerle Cehennemlikler arasında bir sur üzerinde durdurulacak sonra Ey Cennetlikler diye seslenilecek, onlar da korkuyla bakacaklar sonra Ey Cehennemlikler denilecek onlar da sevinç içerisinde şefaat umarak bakacaklar sonra hem Cehennemliklere hem de Cennetliklere; bunu tanıyor musunuz? Diye sorulacak bunlar da onlar da hep birlikte onu tanıyoruz o ölümdür diyecekler. Sonra o ölüm Cennetliklerle Cehennemlikler arasındaki sur üzerinde bir koç şeklinde yatırılıp boğazlanacak ve şöyle denilecektir. Ey Cennetlikler ebedilik var ölüm yok!... Ey Cehennemlikler ebedilik var ölüm yok!” (Müslim, Cennet: 13; Dârimî, Rıkak: 90)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Rasûlullah (s.a.v.)’den buna benzer pek çok rivâyetler gelmektedir ve bu rivâyetlerin hepsinde görme meselesi olan insanların Rableri görmeleri, Allah’a ayak izafe edilmesi gibi benzeri şeylerden bahsedilmektedir.

Sûfyân es Sevrî, Mâlik b. Enes, İbn’ül Mübarek, İbn-ü Uyeyne, Vekî’ ve başka imamlardan olan ilim adamlarının bu konudaki kabul ettikleri yol şudur: Bu hadisler rivâyet edilir biz bunlara inanırız fakat nasıldır diye sorulmaz. Hadisçilerin de kabul ettikleri görüş budur yani bu hadislerin aynen geldiği gibi rivâyet edilmesini ve bunlara inanılmasını gerektiğini yorum ve vehme gidilmemesi, nasıl olabilir? Denmemesini tercih etmişlerdir. İşte ilim adamlarının seçtikleri ve gittikleri yol budur. Hadiste geçen: “Onlara kendini tanıtacaktır” sözünün manası ise onlara tecelli edip görünecektir demektir.

2558- Ebû Saîd (r.a.), merfu olarak şöyle demiştir: “Kıyamet gününde ölüm alaca bir koç gibi getirilip Cennetle Cehennem arasında durdurulacak ve onların gözleri önünde kesilecektir. İşte o anda sevinçten ölecek bir kimse olsaydı Cennetlikler ölürdü kederden ölen bir kimse olsaydı Cehennemlikler ölür giderlerdi.” (Müslim, Cennet: 13; Dârimî, Rıkak: 90)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 21

Ø Cennet ve Cehennem ne ile kuşatılmıştır?

2559- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cennet güçlük ve zorluklarla kuşatılmıştır. Oraya girebilmek bunları aşmakla mümkündür. Cehennem ise şehvet ve isteklerle çevrilmiştir. Oraya girmemek için bunlara sahip olmak gerekir.” (Buhârî, Rıkak: 28; Müslim, Cennet: 1)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir bu şekliyle sahihtir.

2560- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah Cenneti ve Cehennemi yarattığında Cibrîli Cennete gönderdi ve şöyle dedi: Cenneti ve Cennetlikler için hazırladığım şeylere bak gözden geçir. Cibril Cennete geldi, Cenneti ve Cennet’teki Cennetlikler için hazırlanan şeyleri gözden geçirdi ve Allah’a döndü ve şöyle dedi: İzzetin hakkı için kim bu Cennet’teki hazırlananı görürse mutlaka girmek isteyecektir. Böylece Allah emretti ve Cennet, güçlük ve zorluklarla kuşatıldı ve Allah dön ve Cenneti ve Cennet’te Cennetlikler için hazırladıklarıma bak gözden geçir buyurdu. Cibril Cennete döndü ve orayı güçlüklerle kuşatılmış olarak buldu. Ve Allah’a döndü, izzetin hakkı için Cennete hiç kimsenin giremeyeceğinden korktum.

Bunun üzerine Allah: Cehenneme git Cehennemi ve Cehennemlikler için hazırladığım şeyleri kontrol et gözden geçir buyurdu. Cibril Cehenneme gitti bir de ne görsün sıkıntılar, işkenceler ve ızdıraplar birbiri üstüne yığılmış. Allah’a döndü ve şöyle dedi: İzzetine yemin olsun ki kim Cehennemin durumunu işitir ve oraya girer, dedi. Allah Cehenneme emretti de etrafı şehvetlerle kuşatıldı. Bunun üzerine Cibril’e Cehenneme dön buyurdu Cibril Cehenneme döndü izzetin hakkı için hiç kimsenin Cehennem’den kurtulamayıp oraya gireceğinden korktum.” (Buhârî, Rıkak: 28; Müslim, Cennet: 1)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 22

Ø Cennet ve Cehennemin münakaşaları

2561- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cennet ve Cehennem birbirleriyle münakaşa ettiklerinde; Cennet dedi ki: “Bana güçsüzler ve yoksullar girer.” Cehennem de dedi ki: “Bana da zorbalar büyüklenenler girer.” Bunun üzerine Allah, Cehenneme: “Sen benim azabımsın seninle dilediğimden intikam alırım. Cennete de sen benim rahmetimsin dilediğime seninle rahmet ederim.” (Müslim, Cennet: 13)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 23

Ø Cennetliklerin en aşağı derecesinde olanlara yapılacak ikram

2562- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cennetliklerin en aşağı derecede olanı seksen bin hizmetçisi ve yetmiş iki karısı vardır. Ayrıca bizzat kendisi için Cabiye ile Sana arsı kadar mesafede inci, zeberced ve yakut dan bir kubbe dikilecektir.” Aynı senedle Peygamberin şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir: “Cennetlikler küçük veya büyük yaşta tüm ölenler otuz yaş civarında olacaklar ve bu yaşın üzerine hiç çıkmayacaklardır, Cehennemliklerde aynen böyledir.”

Aynı senedle Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir: “Cennetliklerin başlarında taçları vardır. Bu taçların üzerindeki incilerin en değersizi doğu ile batı arasını aydınlatacak kadar parlaktır.” (Müsned: 11298)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Rişdîn rivâyetiyle bilmekteyiz. iv ük yaşta tüm ölenler otuz yaş civarında olacaklar ve bu yaşın üzerine hiç çıkmayacaklardır, cehenneml

2563- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü’min, Cennet’te çocuk arzu ettiği vakit, gebeliği, doğumu ve yaşı dilediği şekilde bir anda tamamlanacaktır.” (Dârimî, Rıkak: 110; İbn Mâce, Zühd: 39)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. İlim adamları bu meselede ihtilaf etmişlerdir. Bir kısmı: Cennet’te çiftleşme vardır fakat çocuk olmayacaktır demektedirler. Tavus, Mûcâhid İbrahim Nehâî’den böylece rivâyet edilmiştir. Muhammed diyor ki: İshâk b. İbrahim, mü’min Cennet’te çocuk arzu ederse hadisi üzerine diyor ki: Fakat mü’min çocuk arzu etmez.

Muhammed Buhârî diyor ki: Ebû Rezîn el Ukeylî vasıtasıyla Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet edilmiştir ki: “Cennetliklerin Cennet’te çocukları olmayacaktır.”

Ebû’s Sıddîk en Nâcî’nin ismi Bekr b. Amr’dır. Aynı şekilde Bekir b. Kays’ta denilir.

bölüm: 24

Ø Cennet hurileri kendilerini nasıl tanıtırlar?

2564- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te hurîlerin bir toplantı yeri vardır. Hiçbir yaratığın bir benzerini işitmedikleri bir takım sesler yükseltirler ve derler ki: Biz ebedî kalanlarız, asla yok olmayacağız, Biz rerah içinde yüzenleriz güçlük görmeyeceğiz biz memnun olanlarız asla öfkelenmeyeceğiz ne mutlu o kişiye ki o bizimdir biz de onunuz.” (Müsned: 1273)

� Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Saîd ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmizî: Ali hadisi garibtir.

2565- Yahya b. İbn Kesir (r.a.), Allah’ın Rum sûresi 15. ayeti olan: “… Cennetlikler cennet bahçelerinde tüm nimetlerden yararlanıp sevinirler.” Hakkında o işitip dinlemek demektir. Bunun da anlamı hadiste geçtiği üzere hurilerin seslerini yükseltmeleri demektir. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

bölüm: 25

Ø allah’ın sevdiği ve sevmediği üç kişi hangileridir?

2566- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde misk tepesi üzerinde üç kişi vardır ki öncekiler de sonrakiler de onlara imreneceklerdir. Her gün ve her gecede beş vakit namaza çağıran müezzin, kendisinden memnun olan cemaate imam olan adam, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren köle.” (Müsned: 4568)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup Sûfyân es Sevrî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû’l Yakaza’nın ismi Osman b. Umeyr’dir. İbn Kays’ta denilir.

2567- Abdullah b. Mes’ûd’tan merfu olarak rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle demiştir: “Üç kişi vardır ki Allah onları sever. Geceleyin kalkıp Allah’ın kitabını okuyan adam, sağ eliyle verdiği sadakayı sol elinden gizleyen adam, bir müfrezede bulunup arkadaşlarının kaçması üzerine düşmanı tek başına karşılayan kimse.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle garib olup mahfuz değildir. Sahih olan rivâyet, Şu’be ve başkalarının, Mansur’dan, Rıb’î b. Hıraş’tan, Zeyd b. Zabyan’dan, Ebû Zerr’den yaptıkları rivâyettir. Ebû Bekir b. Ayyaş çok yanılan bir kişidir.

2568- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Üç kişi vardır ki Allah onları sever, üç kişi de vardır ki Allah onlara buğzeder. Allah sevdikleri kimselerden birincisi bir adamdır ki bir toplumdan bir şeyler ister bu istediği şey Allah içindir aralarındaki yakınlıktan dolayı değildir. Onlarda bu adama bir şey vermezler. Bir adam onlardan geri durarak gizlice bir şeyler verir bu verdiğini sadece Allah ve verdiği kimse bilir. İkinci kimse ise: Bir toplum geceleri yürürler sonunda uyku onlara galip gelir ve başlarını eğerek uyurlar ancak bir adam kalkar bana yaranmak için ayetlerimi okur ve onunla yaşamaya çalışır. Üçüncü kimse ise; bir müfrezede bulunur düşmanla karşılaştıklarında yenilirler fakat o ileri atılarak devam eder ya şehîd olur veya Allah o kimseye fetih nasib eder. Allah’ın gazâblandığı üç kişi ise: Zina eden yaşlı kişi, büyüklük taslayan fakir ve hakka tecavüz eden zengindir.” (Nesâî, Kıyam-ül leyl: 17)

� Mahmûd b. Gaylân, Nadr b. Şümeyl vasıtasıyla Şu’be’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.

Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Aynı şekilde Şeyban, Mansur’dan bir benzerini rivâyet etmiş olup bu rivâyet Ebû Bekir b. Ayyaş’ın rivâyetinden daha sahihtir.

bölüm: 26

Ø fırat nehrinin suları çekilip hazineler mi çıkacak?

2569- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Belki de Fırat nehri suları çekilerek altından bir hazine ortaya çıkarabilir. Kim orada bulunursa oradan bir şey almasın.” (Müslim, Fiten: 8; İbn Mâce, Fiten: 25)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2570- Ebû Hüreyre (r.a.)’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiş olup “altından bir dağ çıkabilir” demiştir. (Müslim, Fiten: 8; İbn Mâce, Fiten: 25)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 27

Ø Cennet’te süt, bal ve şarap ırmakları var mıdır?

2571- Hakîm b. Muaviye (r.a.)’in babasından rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennet’te su denizi, bal denizi, süt denizi ve şarap denizi vardır. Sonradan bunlardan nehirler fışkıracaktır.” (Dârimî, Rıkak: 113)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Hakîm b. Muaviye, Behz b. Hakîm’in babasıdır. Cüreyrî ise Ebû Mes’ûd diye künyelenir ismi ise Saîd b. İyas’tır.

2572- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim Allah’tan üç kere Cenneti isterse, Cennet; Allah’ım onu Cennete sok diye dua eder. Her kim de üç kere Cehennem’den korunmak isterse Cehennem Allah’ım onu Cehennem’den koru diye dua eder.” (Müsned: 12696)

� Tirmizî: Aynı şekilde Yunus b. ebî İshâk, Ebû İshâk’tan bu hadisi Büreyd b. ebî Meryem’den, Enes’den benzerini rivâyet etmiştir. Ebû İshâk aynı şekilde Büreyd b. ebî Meryem’den ve Enes b. Mâlik’den mevkuf olarak bu hadisi rivâyet etmiştir.




40: Cehennemin özellikleri

bölüm: 1

Ø Cehennem nasıl bir şeydir?

2573- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “O kıyamet günü Cehennem getirilecek ve onun yetmiş bin bağı olacak ve herbir bağı ile beraber o bağdan çeken yetmiş bin melek olacaktır.” (Müslim, Cennet: 17)

� Abdullah diyor ki: Sevrî bu hadisi merfu olmaksızın rivâyet ediyor Abd b. Humeyd, Abdulmelik b. Ömer ve Ebû Âmir el Akadî vasıtasıyla Sûfyân’dan, Âla b. Halid’den aynı senedle merfu olomaksızın bir benzerini rivâyet etmiştir.

2574- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kıyamet günü Cehennem’den bir gurup yaratık çıkacaktır ki onun gören iki gözü işiten iki kulağı ve konuşan bir dili olacaktır ve şöyle diyecektir: Ben üç kişiye vekil tayin edildim, her inatçı zorbaya, Allah ile birlikte başkalarına ilahlık yakıştıranlara, resim ve heykel yapanlara.” (Müsned: 8076)

� Bu konuda Ebû Saîd (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

Bazıları A’meş’den, Atıyye’den, Ebû Saîd’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmişlerdir. Eş’as b. Sevvar, Atıyye’den ve Ebû Saîd el Hudrî’den bir benzerini rivâyet etmiştir.

bölüm: 2

Ø Cehennemin derinliği ne kadardır? orada kamçılar var mıdır?

2575- Hasan (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Utbe b. Gazvan şu minberimizin Basra minberinin üzerinde Rasûlullah (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu anlattı: “Büyük bir kaya Cehennemin kenarından aşağıya bırakılır Cehenneme yetmiş sene iniş yapar da yine dibine varamaz.” Utbe sözüne şöyle devam etti: “Ömer şöyle derdi: Cehennemi çok hatırlayın onun sıcaklığı çok şiddetli, dibi derin kamçı ve balyozları da demirdendir.” (Müslim, Zühd: 17)

� Tirmizî: Hasan’ın Utbe b. Gazvan’dan hadis işittiğini bilmiyoruz. Utbe b. Gazban Ömer zamanında Basra’ya geldi, Hasan ise Ömer’in halifeliğinin sona ermesine iki yıl kala dünyaya gelmiştir.

2576- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Saûd, ateşten bir dağdır, kafir bu dağda ebedî olarak yetmiş yıl çıkıp yetmiş yıl iniş yapacaktır.” (Müsned: 11287)

� Tirmizî: Bu hadis garib olup merfu olarak sadece İbn Lehia’nın bu rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 3

Ø Cehennemliklerin vücudları büyük mü olacak?

2577- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cehenneme düşen kafirin derisinin kalınlığı kırk iki arşın olacak, azı dişi ise Uhud dağı kadar olup Cehennem’deki kapladığı yeri ise Mekke ile Medîne arası kadardır. (Müslim, Cennet: 27)

� A’meş hadisi hasen sahih garibtir.

2578- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kıyamet günü kafirin azı dişi Uhud dağı kadar uyluğu Beyda kadar Cehennem’deki oturma yeri Rebze gibi üç gecelik mesafe kadardır.” (Müslim, Cennet: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Rebze gibi sözünden Medîne ile Rebze arası kadarlık mesafe kastedilmektedir. “Beyda” Uhud dağı büyüklüğünde bir dağdır.

2579- Ebû Hüreyre (r.a.)’den merfu olarak rivâyet edildiğine göre: “Kafirin azı dişi Uhud dağı kadardır.” (Müslim, Cennet: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Hazım; Eşcaî denilen zattır. İsmi Selman olup Azze el Eşcaiyye’nin azatlı kölesidir.

2580- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Kafir dilini bir veya iki fersah yerden sürükleyerek ve insanlarda onu ayaklarıyla çiğneyeceklerdir.” (Müsned: 5413)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle bilmekteyiz. Fadl b. Yezîd Küfelidir. Pek çok imam kendisinden hadis rivâyet etmiştir. Ebû’l Muhârik ise tanınmış bir kimse değildir.

bölüm: 4

Ø Cehennemlikler neler içecekler?

2581- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Kehf sûresi 29. ayette geçen “Mühl gibi” ayeti hakkında şöyle buyurdu: Yağın tortusu gibi onu yüzüne yaklaştırdığı zaman yüzünün derisi içine düşecektir.” (Kehf 29. ayet… Şüphesiz biz kafirlere öyle bir ateş hazırladık ki etrafındaki alev duvarlar onları çepeçevre kuşatır. Susayıp su istedikleri zaman kaynamış katran gibi bir su ikram edilirde bu su yüzlerini bile kavurur gider…;) (Müsned: 11244)

� Tirmizî: Bu hadisi sadece Rişdîn b. Sa’dın rivâyetiyle bilmekteyiz. Rişdîn b. Saîd ise hakkında ileri geri konuşulan bir kimsedir.

2582- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennemliklerin başlarından aşağı hamîm dökülecektir. Hamîm içine işleyecek ve karın boşluğuna varacak karın boşluğunda ne varsa hepsini silip süpürecek ve ayaklarından çıkacaktır. İşte Sahr budur sonra eski haline tekrar dönecek ve bu işlem böylece devam edip gidecektir.” (Hac sûresi 20. ayetin tefsiridir. “Bu dökülen kaynar su ile karınları içindeki organlar ve derileri eritilecektir.”;) (Müsned: 8509)

� Saîd b. Yezîd, Ebû Şüca’ diye künyelenir ve Mısırlıdır. Kendisinden Leys b. Sa’d hadis rivâyet etmiştir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. İbn Huceyre ise Abdurrahman b. Huceyre el Mısrî’dir.

2583- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), İbrahim sûresi 16. 17. ayetleri olan: “Önünde Cehennem var orada kendisine kanlı irinli su içirilecek…” Onu yudum yudum içer fakat boğazında kalır yutamaz her taraftan ölüm gibi felaketler sarar fakat yine ölmez…” ayeti hakkında şöyle buyurdu: “Ağzına yaklaştırılacak ve ondan tiksinecektir. Kendisini yaklaştırıldığında yüzünü yakıp kavuracak ve başının derisi düşecektir. Onu içtiği zaman bağırsakları kopup dübüründen çıkacaktır. Allah; Muhammed sûresi ayet 15 de şöyle buyurur: “… Kaynar sudan içirilecek ve bağırsakları parça parça olacak…” Yine Allah Kehf sûresi 29. ayetinde de; “... Susayıp su istedikleri zaman kaynamış katran gibi bir su ikram edilir de bu su yüzlerini bile kavurur gider. Ne kötü bir içecek ne kötü bir barınaktır orası.” (Müsned: 21254)

� Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Muhammed b. İsmail “Böylece Ubeydullah b. Büsr’den” demektedir. Ubeydullah b. Büsr sadece bu hadisle bilinmektedir.

Safvân b. Amr Rasûlullah (s.a.v.)’in sahabesi Abdullah b. Büsr’den başka bir hadis rivâyet etmiştir. Abdullah b. Büsr’ün, Peygamber (s.a.v.)’den hadis işiten bir kardeşi ve birde kız kardeşi vardır. Safvân b. Amr’ın kendisinden Ebû Umâme’nin hadisini rivâyet ettiği Ubeydullah b. Büsr ise onun arkadaşı değil başka birisi olabilir.

2584- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Duhan sûresi 45. ayette geçen “Mühl” kelimesi hakkında; kaynayan yağın tortusu gibi diye tarif ederek kendilerine bu ikram yaklaştırılınca yüzlerinin derisi onun içine dökülecektir, buyurmaktadır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Aynı senedle Rasûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu da rivâyet edilmektedir. “Cehennem ateşinin duvarları dört katlı olup her duvarın kalınlığı kırk yıllık yoldur.”

Yine aynı sened ile Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurduğu da rivâyet edilmiştir: “Cehennemliklere ikram edilecek olan irinden bir kova dünyaya dökülecek olsa dünya kokuşurdu.”

Tirmizî: Bu hadisi sadece Rişdîn b. Sa’d’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Rişdîn’in hafızası yönünden tenkid edildiği bilinmektedir.

Hadiste geçen “kisefü küllü cidarin” kelimesinin manası duvarların kalınlığı demektir.

2585- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Alî-İmrân 102. ayeti olan “Ey iman edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve Müslüman olarak can verin” ayetini okudu ve şöyle buyurdu: “Cehennemliklerin yiyeceği olan zakkum’dan bir damla dünya yurduna damlatılmış olsaydı dünya halkının geçimini bozardı. Yiyeceği zakkum olan kişi ne yapacak...” (İbn Mâce, Zühd: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 5

Ø Cehennemliklerin yiyecekleri nasıldır?

2586- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cehennemlik olanlara azâblarına eşit biçimde açlık verilir de doyurulmaları için yardım isterler, kendilerine “Dari`” denilen acı ve kuru dikenler ikram edilecektir o dikenler ne besler ne de açlığı giderir. (88 Gaşiye sûresi 6-7) sonra yine doyurulmalarını isterler de kendilerine boğazdan geçmeyen dikenli yemekler ikram edilir (73 Müzzemmil: 13) Dünyada boğaza duran yiyecekleri içecekle geçirdiklerini hatırlayarak kendilerine içecek yardımı yapılmasını isterlerde kendilerine demir çengelli kaynar sular ikram edilir onlar yüzlerine yaklaştığında yüzlerini yakar ve kavurur. Karınlarına girdiği zaman karınlarında bulunan her şeyi parçalar bu arada Cehennem bekçilerini çağırın derler. Cehennem bekçileri şöyle derler: Elçilerimiz size apaçık delillerle gelmiş değiller miydi? Onlar da evet diyecekler ve Cehennem bekçileri: Yalvarın bakalım! Allah’tan gelen gerçekleri inkar edenlerin yalvarması boşunadır.” (40 Mü’min 50)

Sonra kafirler Mâlik’i çağırın deyip, “Ey Mâlik, Rabbin hükmünü verip işimizi bitiriversin böyle yapmaktansa ölüp kül ve kömür olmak iyidir” diyecekler. Mâlik te cevap verip şöyle diyecek: “Hayır siz burada ölmeden bu şekilde ebedi kalacaksınız.” (43 Zuhruf: 77)

A’meş diyor ki: Bize bildirdiğine göre kafirlerin çağırması ile Mâlik’in onlara cevap vermesi arasında bin yıl geçecektir.

Rasûlullah (s.a.v.) sözünü şöyle sürdürdü: Sonra kafirler, Rabbinize dua edin çünkü Rabbinizden başka rahmeti bol bir kimse yoktur derler ve şu duayı yaparlar: “Ey Rabbimiz bize kötülüklerimiz üstün geldi de bu yüzden yoldan çıkan kimseler olduk Ey Rabbimiz bizi bu Cehennem’den çıkar eğer tekrar işlediğimiz günahlara dönersek o zaman gerçekten zâlimlerden olmuş oluruz.” (23 Müminûn 106-109) “Allah ta onlara Alçaldıkça alçalın yıkılıp kalın orada susun konuşmayın benimle” (23/108) diyecektir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: Her kurtuluş çaresinden ümidlerini kesecekler işte o zaman bağrışıp çağrışmaya pişmanlığa ve yazıklar olsun bize demeye başlayacaklardır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Abdullah b. Abdurrahman diyor ki: Hadisçiler bu hadisi merfu olarak rivâyet etmiyorlar.

Tirmizî: Bu hadis A’meş’den, Şimr b. Atıyye’den, Şehr b. Havşeb’den, Ümmü Derdâ’dan ve Ebû’d Derdâ’dan kendi sözü olarak rivâyet edildiğini bilmekteyiz dolayısıyla merfu değildir.

Kutbe b. Abdulaziz hadisçiler yanında güvenilir bir kişidir.

2587- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), 23 Müminün sûresi 104. ayetini “Ateş onların yüzlerini yalayarak yakarda ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan dişleriyle kalıverirler.” Şöyle tefsir etmiştir: “Ateşin yüz şeklini değiştirmesidir. Şöyle ki üst dudağı başının ortasına varacak kadar kasılacak alt dudağı ise göbeğine kadar inecektir.” (Müsned: 11409)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Ebû’l Heysem’in ismi Süleyman b. Amr b. Abdulutvârî’dir. Yetim olduğu için Ebû Saîd’in yanında kalmıştır.

bölüm: 6

Ø gökten parçalar ne kadar zamanda düşebilir?

2588- Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Eğer kafatası kadar bir parça gökten yeryüzüne gönderilse –ki aradaki mesafe beş yüz seneliktir- geceden önce yeryüzüne varır eğer o parça bir zincirin başına bağlanmış olsaydı köküne veya dibine varmadan geceli gündüzlü kırk yıl yoluna devam ederdi.” (69 Hakka Sûresi 30-32. ayetlerini tefsir ediyor) (Müsned: 6561)

� Tirmizî: Bu hadisin isnadı hasen sahihtir.

Saîd b. Yezîd Mısırlıdır. Pek çok ilim adamı ve Leys b. Sa’d kendisinden hadis rivâyet etmiştir.

bölüm: 7

Ø Cehennem ateşinin şiddeti ne kadardır?

2589- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Sizin şu yakmakta olduğunuz ateş ki Cehennem sıcaklığının yetmiş parçasından bir parçadır. Bunun üzerine Ashab: Vallahi Cehennem ateşi dünya ateşi kadar bile olsa azab için kafi gelirdi. Ey Allah’ın Rasûlü! Dediler. Cehennem ateşi dünya ateşlerinden altmış dokuz kat fazlalaştırılmıştır. Her bir katın derecesi buradaki ateş kadardır.” (Buhârî, Bed-il Halk: 27; Müslim: Cennet: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Hemmâm b. Münebbih, Vehb b. Münebbih’in kardeşidir. Kendisinden Vehb hadis rivâyet etmiştir.

2590- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizin şu ateşiniz Cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır. Bunlardan her bir parça dünya ateşine denktir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Ebû Saîd hadisi hasen garibtir.

bölüm: 8

Ø Cehennem ateşinin rengi nasıldır?

2591- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennem ateşi bin sene yakıldı kırmızılaştı. Sonra bin sene daha yakıldı beyazlaştı tekrar bin sene yakılarak siyahlaştı şimdi simsiyah ve karanlıktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Süveyd, Abdullah b. Mübarek vasıtasıyla Şerîk’den, Âsım’dan, Ebû Salih’den ve başka bir râvî’den; Ebû Hüreyre’den geçen hadisin bir eşini bize merfu olmaksızın rivâyet etti.

Tirmizî: Bu konudaki Ebû Hüreyre hadisinin sahih olanı mevkuftur. Yahya b. Ebî Bükeyr’in, Şerik’den rivâyetinden başka bu hadisi merfu rivâyet edeni bilmiyoruz.

bölüm: 9

Ø Cehennem senede kaç nefes almaktadır?

2592- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennem bir kısım bir kısmımı yiyip bitiriyor diye Allah’a şikayette bulundu. Allah’ta ona iki sefer nefes almasını takdir etti. Kışın bir nefes, yazın bir nefes; kışın aldığı nefesten dolayı soğuklar ve zemheri meydana geldi. Yazın aldığı nefesten dolayı baskın sıcaklar ve sâm yeli ortaya çıktı.” (Müslim, Mesacid: 27; İbn Mâce: Zühd: 17)

� Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekilde de rivâyet edilmiştir. Mufaddal b. Salih hadisçilere göre hafız değildir.

2593- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah’tan başka ilah yoktur diyen ve kalbinde arpa tanesi kadar iman olan kimse Cehennem’den çıkar. Şu’be’nin rivâyetinde Cehennem’den çıkarınız Allah’tan başka ilah yoktur diyen ve kalbinde buğday tanesi kadar iman bulunan kişiyi Cehennem’den çıkarınız. Allah’tan başka ilah yoktur diyen ve kalbinde zerre kadar imanı bulunan kimseyi Cehennem’den çıkarınız.” Şu’be rivâyetinde “zere” diyerek darı kadar imanı olan demiştir. (Buhârî, İman: 27; İbn Mâce, Zühd: 17)

� Bu konuda Câbir Ebû Saîd ve Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2594- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah herhangi bir günde beni anan veya herhangi bir yerde benden korkanları Cehennem’den çıkarınız buyuracaktır.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 10

Ø Cehennem’den en son çıkacak kişi nasıl olacak?

2595- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Cehennemliklerden çıkışı son olan kimseyi biliyorum. Bir kimse ki Cehennem’den sürünerek çıkacak ve şöyle diyecek: Ey Rabbim Cennet’teki tüm yerleri insanlar kapıp yerleştiler. Ona şöyle denilecek git ve Cennete gir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: O kimse de Cennete girmek için gider bütün yerlerin insanlar tarafından işgal edildiğini görerek geri döner ve Ey Rabbim der insanlar tüm yerleri doldurmuşlar. Peygamberimiz şöyle devam etti: Ona denilecek ki eskiden içinde bulunduğun durumu hatırlıyor musun? O da evet diyecek sonra kendisine ne dilersen dile denilecek. O da bir şeyler isteyecek ve kendisine dilediğin şey ve dünyanın on katı senindir denilecek. Bunun üzerine O adam sen her şeyin hükümranı olduğun halde benimle şaka mı ediyorsun diyecek İbn Mes’ûd dedi ki: Bu arada Rasûlullah (s.a.v.)’in azı dişleri görünecek derecede güldüğünü gördüm.” (Buhârî, Rıkak: 27; Müslim, İman: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2596- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehennemlik olanlardan ateşten en son çıkacak ve Cennete en son girecek kimseyi iyi biliyorum. Bir adam getirilecek ve Allah, ona küçük günahlarını sorunuz büyük günahlarını gizli tutunuz buyuracaktır. Bunun üzerine kendisine falan günde şöyle filan günde böyle yaptın denilecek. Rasûlullah (s.a.v.) sözüne şöyle devam etti: Kendisine şöyle denilecek senin her günahının yerine sana bir sevap verilecektir. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle dedi. Bunun üzerine O kimse Ya Rabbi! Bir takım günahlar işlemiştim fakat onları burada göremiyorum... Ebû Zerr dedi ki: Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.)’i azı dişleri görünecek kadar güldüğünü gördüm.” (Müslim, İman: 17)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2597- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Tevhid inancına sahip fakat günahkar olanlar Cehennem’de azâb görecekler ve kömür gibi olacaklardır. Sonra kendilerine rahmet ulaşacak Cehennem’den çıkarılacak Cennetin kapıları önüne atılacaktır. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle devam etti: Cennetlikler onlar üzerine su serpeceklerdir. Sel birikintisinde çalı çırpının bitmesi gibi onlar da yeniden hayata geçecekler ve Cennete gireceklerdir.”(Müsned: 14665)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis değişik bir şekilde Câbir’den de rivâyet edilmiştir.

2598- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Kalbinde zerre kadar imanı olan kişi Cehennem’den çıkacaktır. Ebû Saîd şöyle dedi: Kim bunun doğruluğunda şüphe ederse şu ayeti okusun: “Allah, kimseye zerre kadar haksızlık etmez.” (4 Nisa: 40) (Müsned: 10655)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2599- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehenneme girenlerin iki kişinin çığlıkları şiddetli olacak ve Allah onları çıkarın buyuracaktır. Çıkarıldıklarında neden çığlıklarınız şiddetli oldu diye soracaktır. O ikisi de bize acıyasın diye böyle yaptık diyecekler. Allah’ta: Benim size rahmetim kendinizi Cehennem’deki olduğunuz yere atmanızdır buyuracak. Bunun üzerine gidecekler onlardan biri kendini atacak fakat cenabı hak ateşi ona soğuk ve selamet kılacaktır. Öbürü ise dikilecek ve kendisini atmayacaktır. Bunun üzerine Allah ona Arkadaşının attığı gibi senin de kendini ateşe atmana engel olan nedir? Buyuracak o kimse de Ya rabbi diyecek beni çıkardıktan sonra tekrar oraya atmamanı senden bekliyorum. Bunun üzerine Allah: Sende umduğuna erişeceksin diyecek ve her ikisi de Allah’ın Rahmetiyle Cennete girecektir.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadisin senedi zayıftır, çünkü Rişdîn b. Sa’d’tan rivâyet edilmektedir. Rişdîn b. Sa’d’ın İbn Nu’m’dan rivâyeti hadisçiler yanında zayıftır. İbn Nu’m el Ifrikî’dir. İfrîkî’de hadisçiler yanında zayıftır.

2600- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Ümmetimden bir gurup benim şefaatimle Cehennem’den çıkarılacaklardır. Kendilerine Cehennemlikler adı verilecektir.” (Buhârî, Rıkak: 17; İbn Mâce, Zühd: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Reca el Utaridî’nin ismi Imrân b. Teym’dir. İbn Milhan adı da verilir.

2601- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cehennemden kaçıp, ona karşı tedbir almayıp uyuyan; veya cenneti isteyip cennetlik ameller yapmamak suretiyle uyuyan kimseler gibisini görmedim.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)

� Tirmizî: Bu hadisi sadece Yahya b. Ubeydullah’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Yahya b. Ubeydullah hadisçiler yanında zayıftır. Şu’be onun hakkında söz etmiştir. Yahya b. Ubeydullah’ın adı İbn Mevhib olup Medînelidir.

bölüm: 11

Ø Cehennemliklerin çoğunluğu kadınlar mıdır?

2602- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cennete baktım Cennetin çoğunluğunun fakirler olduğunu gördüm Cehenneme baktım çoğunluğunun kadınlar olduğunu gördüm.” (Müslim, Zikir ve Dua: 17)

2603- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Cehenneme baktım içerisindekilerin çoğunluğunu kadınlar olarak gördüm. Cennete baktım Cennetin çoğunluğunu fakirler olarak gördüm.” (Müsned: 19008)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Avf burada olduğu Ebû Reca’dan, Imrân b. Husayn’dan diyor. Eyyûb ise Ebû Reca’dan ve İbn Abbâs’tan demektedir. Her iki senede de diyecek yoktur. Ebû Reca’nın her ikisinden de (yani İbn Abbâs ve Imrân b. Husayn) dan da hadis işittiği muhtemeldir. Avf’tan başkası bu hadisi Ebû Reca vasıtasıyla Imrân b. Husayn’dan rivâyet etmiştir.

bölüm: 12

Ø Cehennem’de en hafif azab görenin durumu nasıldır?

2604- Numân b. Beşîr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cehennemliklerin azabı en hafif olanı iki ayağının altında ateş közü bulunan ve bunlarla beyni kaynayan kişidir.” (Buhârî, Rıkak: 17; Müslim, İman: 27)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ebû Hüreyre, Abbâs b. Abdulmuttalib ve Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiştir.

2605- Hârise b. Vehb el Huzaî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Dikkat edin size Cennet ehlini haber vereceğim her güçsüz ve zayıf görülen insan ki Allah’a karşı yemin etse Allah, onun yeminini yerine getirir. Dikkat edin size Cehennemlikleri haber vereyim; her kaba, bencil ve büyüklük taslayan kişi.” (Müslim, Cennet: 13)

� Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Hadis
 »  Cennet ve Cehennem ikisi de ebedîdir

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle