lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman
Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.590
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil
E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder
|
Konu Tarihi: 18.09.2010- 19:39
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMEL NİTELİKLERİ EĞİTİM NOTU
1. EĞİTİMİN KONUSU :
YS – 103 TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN TEMEL NİTELİKLERİ
2. EĞİTİMİN HEDEFİ :
a. Eğitilecek Görevler: Cumhuriyetin temel nitelikleri, Cumhuriyetçilik, Başlangıç ilkeleri, Laiklik, Demokratik devlet, İnsan haklarına saygılı devlet, Hukuk devleti, Sosyal devlet.
b. Koşullar: Eğitim Atatürkçülük dershanesinde veya komutanlık saati esnasında kapalı bir mekanda da yapıbilir.
c. Standartlar: Erbaş ve erler Cumhuriyetin temel niteliklerini bilir.
c. Eğitimin Maksadı: Bütün personele temel nitelikleri öğretmek.
3. ÖĞRETİM :
a. Ön test :
b. Giriş : Arkadaşlar cumhuriyetimizi korumak ve onu daha da yüceltmek için önce onu daha iyi tanımalıyız.
c. Gösteri :
d. Anlatım :
a. Genel Bilgiler :
Cumhuriyetin Temel Nitelikleri
Türk devleti, “Türk milletinin maddi ve manevi huzuruna her şeyden fazla önem vermektedir. Milli varlığın temelini ulusal bilinçte ve milli birlikte gören Türk devleti; “milli ideal sonuçlarının halkın güvenle çalışmasında, ilerleme hevesinde, milli birlik ve milli irade şeklinde” daha belirgin hale geleceğine inanmaktadır.
Türk devletinin ve cumhuriyetinin temel nitelikleri ve bu niteliklerin dayandığı ilkeler ve değerler bütünü; türk milletini ve onun milli varlığını, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarmayı amaçlayan dinamik idealinin esaslarıdır.
Her Türk vatandaşının, bu ideale ulaşma mücadelesinde milletine ve devletine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi, milli vicdan ve ulusal bilincin gereğidir. Ulusal bilince erişmek ve bu bilinci uyanık tutmak ve geliştirmek de, bir milli vazife olmaktadır.
Ulusal bilince erişmek; milli menfaatlerimizi, milli hedeflerimizi bilmek ve ulusça gönülden paylaştığımız ortak ülkü ve değerlerimize sahip çıkmak; milli varlığımıza ve onun değerlerine yönelik tehdit ve tehlikeleri algılamak ve bunlarla mücadele azim ve kararlılığında olmakla mümkündür. En önde ve her şeyden önce, türkiye’nin bağımsızlığına, kendi ulusal benliğine ve ulusal geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla savaşmak gereği, bu ulusal bilincin bir gereğidir.
Cumhuriyetin temel nitelikleri, milli menfaatlerimizin sorgulanmasında bize bir rehber vazifesi görmektedir.
Çoğulcu iletişim düzeninde, kısıt ve sınır tanımayan ve insan düşüncesini aşan bir hıza sahip bilgi akışı, doğal olarak bilgi kirlenmelerini de gündeme getirmektedir. Bu ortamda dile getirilen bir kısım söylemlerin sorgulanması, bunların örtülü niyet ye maksatlarının çözümlenmesi ve milli menfaatlerimizle bağdaşıp, bağdaşmadığının belirlenmesi, hayati önemde olmaktadır.
Örneğin herhangi bir söylem, milletimizin hürriyetçi demokrasiye bağlı, laik, sosyal ve hukuka dayalı refahına yönelik bir tehdit niteliğinde midir? Bu niteliklerle bağdaşmakta mıdır? Milli varlığımıza, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan devletimizin bekasına yönelik bir tehdit midir, sorgulamalarının yapılması, ulusal bilincin bir gereği olmaktadır.
Cumhuriyetin temel niteliklerini ve felsefesini bilmek; milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, onun nimet ve külfetlerine ortak olmanın gereği bir vatandaşlık görevidir. Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Türkiye cumhuriyeti; toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve atatürk milliyetçiliğine bağlı, anayasanın başlangıç kısmında belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ye sosyal bir hukuk devletidir.
Türkiye devleti,ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili türkçedir. Bayrağı ise kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “istiklal marşıdır.
Yukarıda ifade ettiğimiz anayasanın 2 nci maddesi ile anayasanın başlangıç bölümünün ışığında, türkiye cumhuriyetinin temel nitelikleri şöyle sıralanabilir:
Cumhuriyetçilik
Başlangıç ilkeleri
Laiklik
Demokratik devlet
İnsan haklarına saygılı devlet
Hukuk devleti
Sosyal devlet
Cumhuriyetçilik
Cumhuriyetçiliğin en başta gelen niteliği, atatürk’ün “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinde yansır.
Cumhuriyet, egemenliğin bir kişiye veya zümreye değil, toplumun tümüne ait olduğu bir devleti ifade eder.
Cumhuriyet hem bir devlet, hem bir hükümet şeklidir.
Cumhuriyette egemenliğin kaynağı millettir.
Cumhuriyet, seçim ilkesine dayalı bir hükümet sistemidir.
Cumhuriyette, devletin temel organları, toplum iradesinin ifadesi olan seçimlerle oluşur.
Cumhuriyetçilik, hürriyetçi demokratik cumhuriyetçiliktir.
Demokrasi prensibinin en çağdaş ve mantıki tatbikini temin eden hükümet şekli cumhuriyettir.
Cumhuriyette son söz, millet tarafından seçilmiş meclistedir.
Cumhuriyet, bütün vatandaşların ortak iradelerinin ürünüdür.
Eşitlik ilkesi, sonucudur. Cumhuriyetçilik ilkesinin doğal bir sonucudur.
Atatürk’ün ifadesiyle “türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun olan bu idare şekli, milletin insanca bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir”.
Cumhuriyet rejiminde bir görevin, ilahi bir kuvvete dayanması veya babadan oğula geçmesi gibi bir veraset usulü yoktur; egemenlik bütünüyle millete aittir. Millet bu egemenliğini, kendi seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullanır.
Bu yönetim sayesindedir ki, devlet idaresine layık olanlar, milletin oyu ve iradesi ile işbaşına gelebilirler.
Cumhuriyetin erdemi ve üstünlüğü buradadır.
Cumhuriyet rejimi, erdemlilik ahlakidir.
Cumhuriyet; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.
Cumhuriyet idaresi, faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Cumhuriyet, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet yönetiminin önemli bir niteliği de düşünce serbestliğidir.
Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, türk milletini güvenli ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asil fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.”
Başlangıç ilkeleri,
Millet iradesi, mutlak olarak üstündür.
Egemenlik kayıtsız şartsız türk milletine aittir. Bunu millet adına kullanmakla yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluş, anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamaz.
Kuvvetler ayrımı; devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli devlet yetkilerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda olduğunu anlatır.
Kuvvetler ayrımı ilkesinin altında yatan temel düşünce, kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına almaktadır.
Toplumun huzuru ve milli dayanışma; siyasal kutuplaşma, siyasal şiddet ve genel toplumsal huzursuzluklara karşı toplum düzeninin, milli birlik ve beraberlik içinde uyumlu ve güven içinde olmasını; adalet ise, bu iki temel değerin gerçekleştirilmesine yardımcı olacak bir unsurdur.
Hiçbir düşünce ve mülahaza, türk milli menfaatlerinin karşısında korunma göremez.
Milli birlik, milli duygu, milli kültür, en yüksekte göz diktiğimiz ülkümüzdür. Milli varlığın temeli, milli şuurda ve milli birliktedir.
Milli birlik ve beraberlik, idealde birliği ifade eder.
Vatan, milli varlığın heyecan kaynağıdır. Vatan, geçmişin kültür mirasını ve zenginliğini içinde saklar. Vatan, milletin ortak anılarını, gururlarını, acılarını ve isteklerini bünyesinde taşır.
Ortak idealler; insanları birbirine yaklaştırır, kader birliği duygularını uyandırır, toplumda dayanışma besler.
Yüksek ve ortak ideallere sahip milletler, milli varlıklarını sürekli ve güçlü kılarlar.
Milli birlik ve beraberlik, ülke içinde huzur ve güvenlik sağlar.
Milli birlik ve beraberlik, yıkıcı ve bölücü zararlı akımlarla tam bir mücadele potansiyelini temin eder
Milli birlik ve beraberlik, milli irade yolu ile milli hedeflere ulaşma imkanını sağlar.
Milli hedefler, milli irade; yalnız bir kişinin düşünmesinden değil; bütün milletin arzularının, emellerinin birleşmesinden doğar.
Atatürk milliyetçiliğine bağlılık
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı akılcı, uygar ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, uzlaştırıcı, insani ve barışçıdır.
Atatürk milliyetçiliği ırkçılığa, şovenizme ve saldırganlığa karşıdır.
Atatürk milliyetçiliği; ilerleme ve gelişme yolunda ve milletlerarası temas ve ilişkilerde, bütün çağdaş milletlere paralel ve onlarla uyum içinde yürümekle beraber, türk toplumunun özel karakterlerini ve başlıbaşına bağımsız kimliğini korumaktır.
Türk milleti, dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesidir.
Topluca türk vatandaşları, milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ortaktır.
Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes türktür.
Atatürk milliyetçiliğine bağlı devlet deyimi sadece manevi değer ifade eden bir deyim değildir. Her şeyden önce bu deyimle, türkiye cumhuriyetinin insan unsurunun, tek bir millet, yani türk milleti olduğu anlatılmak istenmiştir.
Milli veya milliyetçi devlet ilkesinin başka bir önemli sonucu, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği ilkesidir. Bu ilke, türkiye cumhuriyetinin bir “tek devlet’ olduğunu ve devletin ülke veya millet unsurlarında bölünme tehlikesi yaratabilecek olan her türlü ayrılıkçı akımın yasaklanmış bulunduğunu anlatmaktadır.
Milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar.
Türk çocuğu, atalarını tanıdıkça, daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.
“Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere saygı besleriz, onların milliyetçiliklerinin bütün gereklerini tanırız; milliyetçiliğimiz bencil ve mağrur bir milliyetçilik değildir.”
Yurtta sulh, cihanda sulh arzu ve inancı içinde, milletler arasında bir kader birliğinin varlığına inanırız.
Milletimizin bu dünyada bir yaşama hakkı ve bir uygarlık görevi vardır. Tarihimizle, dilimizle, kültürümüzle bu role layıkız. İşte bu rolü şerefle yerine getirmek, özgür ve bağımsız yaşamak için atatürk milliyetçiliğine bağlıyız.
Laiklik
Laiklik, hürriyetçi demokrasi anlayışında kişilik, hürriyet ve eşitlik gibi; akıl, düşünce ve vicdan özgürlüğünün bir sonucudur.
Laiklik, atatürkçü düşünce sisteminin temel yapı taşıdır.
Laik cumhuriyet, akılcılık ve ilimciliği rehber alan atatürkçü düşünce sisteminin bir eseridir.
Din, tanrı ve insan arasında bir ilişkidir. Devlet, gerçek bir kişi olmadığına göre, onun bir din sahibi olması, gerçek kişilerinki ile aynı anlamda kabul edilemez. Laik bir devletin dini tanımlanamaz, resmi bir devlet dini olamaz.
Herkes, vicdan, dini inanc ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz.
İbadet hürriyeti, anayasal çerçevede tanımlanan dışında maksatlarla kötüye kullanılamaz.
Din kültürü ve ahlak eğitimi, devletin gözetimi altında yapılır.
Herkes, dil, irk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Laik devlet, gerek “dine bağlı devlet”, gerek “devlete bağlı din” sistemlerini ş din ve devlet işlerini alan olarak birbirinden tamamen ayıran bir yönetim sistemidir.
Laik devlette devlet yönetşmi, toplum ihtiyaçlarının akılcı ve bilimsel yönden değerlendirilmesine göre yürütülür.
Devlet yönetimi din kurallarından etkilenmez. Devlet işlemleri, din kurallarına uygun olmak zorunda değildir; din kurallarından esinlenemez.
Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi ve hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini ve din duygularını yahut dince kutsal sayilan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve türkiye cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacı güden yasal hükümler, anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz.
Demokratik devlet
Demokrasi, çağdaş dünyanın egemen siyasal doktrinidir. Demokratik devlet, insan haklarına saygılı ve hürriyetçi demokrasiyi benimsemiştir.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” kuralı, demokratik devleti öngörür ve onunla özdeşleşir.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ, kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.
Seçme hakkı ve secim hürriyeti, demokratik bir devlet yonetiminin vazgeçilmez şartlarıdır.
Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması, serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.
Siyasi partilerin tüzük ve programları; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne; insan haklarına; millet egemenliğine; demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz. Sınıf veya zümre egemenliğini veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayan siyasi partiler kurulamaz.
Devletin ulkesiyle bölünmezliği, devletin dış bağımsızlığının ve ülke bütünlüğünün korunması unsurlarını içerir.
Siyasi partiler, türkiye cumhuriyetinin dayandığı devletin teklik ilkesini değiştirmek amacı güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar.
Siyasi partiler, türkiye cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler.
Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla türkiye cumhuriyeti üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacı güdemezler.
Siyasi partiler, tüzük, program ve faaliyetlerinde türkçeden başka dil kullanamazlar. Bölgecilik ve ıkçılık amacını güdemezler ve anayasada yer alan eşitlik ilkesine aykırı faaliyette bulunamazlar.
İnsan haklarına saygılı devlet
İnsan hakları insanların yaşam kalitesini ve yaşam koşullarını iyileştirmeyi; evrensel değerleri geliştirmeyi amaçlayan ve uluslararası hukuk alanında dile getirildikleri antlaşmalara göre, taraf oldukları devletler tarafından aykırı davranılmayan haklardır.
Bu haklar çerçevesinde yasaklanan eylemler: yaşama ve vücut bütünlüğüne verilen zararlar, her türlü cinayet, sakatlama, zalimane davranış, işkence, rehin almalar, kişi onur ve saygınlığına aykırı, aşağılayıcı ve alçaltıcı davranışlar; var olan yasalara uygun olarak kurulmuş zorunluluğu uygar halklar tarafından kabul edilmiş güvencelerle donatılmış bir yargı hükmüne dayanmayan mahkumiyet ve infazlardır.
Yurttaşlık hakları ve siyasal haklar; her şeyden önce insan kişiliğinin maddi ve manevi bütünlüğünü, güvenliğini sağlayarak ve onu kamu işlerine demokratik bir siyasal sistemde katılmasını güvence altına alarak korumayı amaçlayan tüm haklardır.
Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar; çalışma, uygun yaşam, yetişme ve kültür koşullarını ilgilendiren haklardır.
Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Herkes, temel hak ve hürriyetlerden yararlanarak, maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahiptir.
Kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak; devletin temel amaç ve görevleri arasındadır
Temel hak ve özgürlüklerle ilgili genel ve özel sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz.
Savaş, seferberlik sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hjç birisi, insan hak ve hürriyetlerini veya türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayırımına dayanarak, nitelikleri anayasada belirtilen cumhuriyeti ortadan kaldırmak kasdı ile kullanılamaz.
Hukuk devleti
Cumhuriyetin nitelikleri arasında sayılan hukuk devleti ilkesi, bütün uygar demokratik rejimlerin temel özelliklerinden biridir. Bu kavram, en kısa tanımıyla, vatandaşların hukuki güvenlik içinde bulundukları, devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olduğu bir sistemi anlatır.
Hukuk güvenliğinin sağlandığı bir hukuk devleti sistemi içinde, vatandaşların devlete karşı güven beslemeleri ve kendi kişiliklerini korkusuzca geliştirebilmeleri mümkündür.
Hukuk devletinde, bütün devlet gücü anayasa ile yasal hale getirilmiştir.
Hukuk devletinde, devlet gücünün hukuki sınırları temel haklarla çizilmiştir.
Hukuk devleti, devlet gücünün bölünmesini gerektirir (kuvvetler ayırımı).
Hukuk devleti vatandaşlarına eşit muamele yapmayı gerektirir. Hukuk devletinde bütün idari makamlar yasalarla bağlıdır (yasallık ilkesi)
Hukuk devleti, vatandaşlara, devlete karşı yargı himayesi sağlar.
Hukuk devletinde, devlet gücünün kullanılması, hukuki sorumluluk doğurur ve anayasa ve yasalara aykırılık halinde tazminata hak sağlar.
Hukuk devletinde alınacak bütün önlemler, ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır.
Hukukun üstünlüğü kavramı, herkesin kanunlara tabi olması ve hiç kimsenin kendisini kanunların üzerinde hissetmemesini anlatır.
Hukukun üstünlüğü kavramının kesinlikle kanunların üstünlüğü şeklinde anlaşılmaması gerekir.
Kanun kanundur anlayışı, kanunların üstünde bir tabii hukuk bulunduğu anlayışına dönüşmektedir.
Hukukun üstünlüğü, insana kendi haysiyetinin değerini tattırmak ve onu keyfi iktidarlardan korumak üzere, özgürlükçü demokrasinin deneyim ve gelenekleriyle ortaya çıkan; ilkeler, kurumlar ve yöntemler bütünüdür.
Özgürlük ve güven ancak, insanlar üzerindeki hakimiyetin insanlara değil sadece hukuka tevdi edilmesiyle gerçekleşebilir.
Hukukun üstünlüğü, adaletin temelidir.
Hukukun üstünlüğü ilkesinin başlıca savunucusu ve koruyucusu yargı erkidir.
Bağımsız bir yargı, adil yargılanma hakkının vazgeçilmez bir teminatıdır.
Konferansın konusu : türkiye cumhuriyeti’nin temel ilkeleri
Arkadaşlar türkiye cumhuriyeti’nin temel nitelikleri şunlardır:
A. Atatürk milliyetçiliği
B. Laik devlet
C. Demokratik devlet
D. Sosval devlet
A. Hukuk devleti
F. İnsan haklarına saygılı bir devlettir.
1. Atatürk milliyetçiliği
Ulus sevgisi ve ulusu yükseltme amacını benimsemek ve gerek kurumsal alanda gerekse eylem bakımından o yolda yürümektir.
Türk mil1iyetçiliği ilerleme ve gelişme yolunda ve uluslararası temas ve ilişkilerde bütün çağdaş uluslara paralel ve onlarla dengeli bir şekilde yürümekle birlikte, türk toplumunun özel karakterlerini ve başlı başına bağımsız kimliğini saklı tutmaktır.
Milliyetçilik bizimle işbirliği eden bütün milletlere saygı ve uyum göstermektir. Bizim milliyetçiliğimiz bencilce ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.
Atatürk milliyetçiliğinde bir öge olarak bulunmayan hususların en önemlileri şunlardır:
A. Din
B. Irk
C. Sonsuz düşmanlık
d. Kendi ülkesini milletini ve onunla ilgili şeyleri küçük görmek
e. Millet için kötümser ve karamsar olmak
F. Millet ve ülke bütünlüğünü bozacak fikir ve eylemlere girişmek
G. Tembellik bilgisizlik ve asalak1ık
h. Hürriyetsizlik eşitsizlik ve adaletsizlik
i. Kanunsuzluk bozgunculuk ve yıkımcılık
j. Meşru dayanışma ve birlikten kaçma, başka1arının hak ve özgürlüklerine saygısızlıktır.
2. Laik devlet
Atatürk devriminin en önemli ilkesi laikliktir. Bu ilke ser'i devletin dini bağnaz1ığın din kurumunun mutlak egemenliğinin doğurduğu olumsuz sonuçları sürekli olarak gidermenin temel ögesidir.
Kısaca din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye tanımlanabilecek laiklik ilkesinin anlamı ve sınırları üzeninde özel bir dikkatle durmak gerekir.
Laiklik din ve dünya otoritelerinin birbirinden tüm olarak ayrılmasını din işlerini bireysel özel bir sorun sayı1arak düzenlenmesini toplu1uklara bırakı1masını, devletin dinler karşısında tarafsız kalmasını ve muhtelif dinlere bağ1ı olanlar arasında bir ayınım yapmamasını böylece din hürriyetinin sağlanmasını buna. Karşı1ık dinsel otorite ve ilkelerin inanç1arının da hiç bir şeki1de devlet ve dünya ilerine karıştırılmamasını gerektiren bir ilkedir.
Bütün yurttaşlarının vicdanlarının emrettiği şekilde dine karşı tutumlarını serbest olma1arını din seçmekte ve ibadet konusunda da ayrı kişise1 irade1erine bağ1ı kalmalarını kişilerin veya toplulukların birbirine müdahale etmemelerini karşılıklı kınamalarda bulunmamalarını fakat aynı zamanda devletin bu hak ve özgürlükleri koruyarak yürütecek güvenceyi getirmesini ve uygulamasını belirtmek gerekir.
3. Demokratik devlet :
Demokrasi halk idaresidir. İktidarın halk hakimiyetine dayandığı idare edenlerin serbest ve dürüst seçimlerle iş başına ge1diğii bir idare sistemidir.
Demokraside idare edilenlerin ana hak ve hürriyetleri geniş ölçüde tanınır ve garanti altına alınır. İdare edenlerin ise imtiyazları sınırlanır, eylem ve iş1em1eri denetime tabii kılınır.
Demokratik rejim halk idaresini benimseyen kabul eden ve uygulayan rejim demektir. Demokratik rejimde ve bütün kurum1ar birlikte demokratik nitelik taşır.
4. Sosyal devlet :
Kişi hak hürriyetlerinin gerçekleşebilmesi sahiden kullanılabilir, yararlanı1abi1ir olmaları için gerekli tedbirlerin alınması ödevini devlete yük1enmiştir.
Devlet sınırlı o1sa da kaynakları bir araya koyarak teknik sorunları bir plana bağlayarak bu görevini yerine getirecektir.
Toplumun huzuru milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, temel ilkelere bağlı devlettir.
5. Hukuk devleti
Topluma düzen veren hukuk kuralları çağımızda en etkili kurallardır. Uyulmaması halinde müeyyide uygulanması, hukuk kuralların topluma düzen verir verdiği gibi güvrn de verir. İnsan1arın huzur içinde yaşamalarını da sağlar. Güvenli toplum, huzurlu toplum, toplum gerçek ihtiyaçlarımıza cevap veren hukuk kurallarının oluşturduğu yön verdiği toplumdur.
En gelişmiş toplum düzeni olan devlette gerek toplumun ve gerekse kişilerin ihtiyaçları, toplumda huzuru8 ve güveni sağlayacak şekilde düzenlenir. Devlet toplum için toplum yararına lüzumlu ve faydalı hizmetler görmekle yükümlü bir kuruluş olarak toplum düzenini sağlar.
İnsan haklarına saygılı ve bu hakları koruyan toplum yaşamında adalete ve eşitliğe uygun bir hukuk düzeni kuran ve bu düzeni sürdürmekle kendini yükümlü sayan, bütün davranışlarda hukuk kurallarına ve anayasaya uyan işlem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlet demektir.
6. İnsan haklarına saygılı devlet :
Devletler insanlardan oluşur. Devleti devlet yapan unsurlardan birisi insandır. Devlet bir müessesedir. Bu müessese belli bir kurallar bütünü ile idare olunur. İdare edenler de idare edilenler tarafından seçildiğine göre, bu unsurların birbirinin hakkına saygı duymaması mümkün müdür?
O halde birbirine saygılı olmayan, insan haklarına saygılı olmayan bir devlet devlet özelliğini yitirir.
1982 anayasasının 2 nci maddesi cumhuriyetin niteliklerini şöyle sıralamıştır;
Türkiye cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.
4. EĞİTİM HAZIRLIĞI VE UYGULAMA ESASLARI :
Mehazlar :
1. 1982 TC. Anayasası (1995 yılı değişiklikleriyle)
2. Türk anayasa hukuku, prof. Dr. Ergun özbudun
3. Atatürkçülük, Atatürkçü düşünce sistemi (3 ncü kitap)
|