phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  İslam Tarihin den Seçmeler
 »  Kadınlarımızdan Fazîlet Örnekleri

Yeni Başlık  Cevap Yaz
Kadınlarımızdan Fazîlet Örnekleri           (gösterim sayısı: 1.121)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 19.05.2011- 11:51
Alıntı yaparak cevapla  


Kadınlarımızdan Fazîlet Örnekleri
Târih boyunca kadın, gerek âilesine ve gerekse İslâm’a hizmet etmekte büyük bir fedâkârlık sembolü olmuştur. Bu fazîlet timsâli kadınlarımızın gönül iklîminden bir hisse nasîb olması ümîdiyle, kendilerinden bir kaç misâl vermek herhalde yerinde olacaktır.
Hz. Fâtımatü’z-Zehrâ (r.anhâ):
İbn-i Abbas (r.a.), rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfde şöyle anlatıyor:
"Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin (r. anhümâ), küçükken hastalanmışlardı. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ashâb-ı kirâmdan bir kaç kişi ile torunlarını ziyârete gittiler. Bu esnâda ziyâretçilerin bazıları, Hz. Ali (r.a.)’a:
-Yâ Alî, çocukların için bir nezir yapmak istemez misin? dediler.
Hz. Alî ve Hz. Fâtımâ (r.anhümâ) da, Allâh (c.c.)’ın rızâsını taleb ve O’na şükretmek ve çocuklarının şifâ bulmasını Cenâb-ı Hakk’dan niyâz etmek üzere üç gün oruç tutmayı nezir ettiler.
Derken çocukları hastalıktan kurtuldular. Bunlar da oruçlarını tutmaya niyet edip oruca başladılar. Fakat iftar için yiyecekleri yoktu.
Hz. Alî (r.a.), Hayberli Şem’un isminde bir yahûdîden üç gün iftar edebilmek için ödünç olarak üç çömlek arpa aldı. Hz. Fâtıma (r. anha), arpanın bir çömleğini öğütüp kendi âdetleri kadar, yâni beş tanecik ekmek yaptı. Akşam olup iftarı bekliyorlardı. O sırada bir fakir miskin gelip:
"Es-selâmü aleyküm Yâ Muhammed ehl-i beyti!
Ben müslüman bir fakîrim. Beni doyurunuz ki, Allâh sizleri cennet sofraları ile doyursun.." dedi.
Onlar da derhal sofralarındaki ekmekleri, bu fakir miskine ikrâm ettiler. Ve Hz. Alî (r.a.), Hz. Fâtımâ (r. anha)’ya hitâben:
"Ey insanların en hayırlısının kızı! Ey îmân ve şerefin kemâline sâhib olan Fâtımâ!
Görüyorsun, ciğerler paralayıcı hâliyle kapıda duran şu miskin, açlığını bizlere arzederken, hâl lisânıyla da Allâh’a nâz ve niyâz etmektedir." dedi.
Hz. Fâtımâ (r. anha) ise, Hz. Alî (r.a.)’a şöyle cevâb verdi:
"Ey amcamoğlu!
Emrinize âmâdeyim.. Gerçi o miskini hoşnûd edecek ve memnûn kılacak bir şeye sâhib değilim. Fakat umarım ki, aç bir kimseyi doyurmak sûretiyle, hayırlı insanlardan sayılıp cennete girer ve şefâate ererim..."
Böylece hepsi de bir lokma almadan, sofralarındaki ekmekleri fakir miskine verdiler, kendileri de su ile iftar ettiler.
Ertesi gün, oruçlarına devam ettiler. Fâtımâ (r.anha), o gün de, arpanın ikinci çömleğini ekmek yaptı. Akşam yaklaşınca, ekmeği sofraya koydular. İftarı beklemeye başladılar. Derken kapıya bir yetîm geldi:
"Es-selâmü aleyküm Yâ Muhammed ehl-i beyti!
Ben muhâcir çocuklarından bir yetîmim. Babam Akabe Harbi’nde şehîd oldu. Beni doyurunuz, ne olur beni doyurunuz! Allâh da sizleri cennet taamlarıyla doyurur.." dedi.
Onlar da, ekmeklerini bu yetîme ikrâm ettiler ve yine suyla iftâr ederek o akşam da aç yattılar.
Ertesi günü Fâtımâ (r.anha), üçüncü çömlekteki arpayı ekmek yaptı. Akşam olunca yine sofrayı önlerine koydukları sırada, bu sefer de kapıya fakir bir esir geldi. Ve:
"Es-selâmü aleyküm Yâ Muhammed ehl-i beyti!
Ben esirlerden biriyim. Bana ikrâm ediniz. Allâh da sizlere cennet taamlarından ikrâm etsin!" dedi.
Bunlar da, sofralarındaki yiyeceği, bu sefer de esire ikrâm ettiler. Tekrar suyla iftâr etmek zorunda kaldılar.
Onların bu fedâkârâne ikrâmları üzerine, Cenâb-ı Hakk, kendilerini Kur’ân-ı Kerîm’in şu âyet-i kerîmesiyle takdir ve taltif etti, fazîletli kıldı:
"Hakîkî mü’minler, Allâh’a olan muhabbetlerinden dolayı, kendi yiyeceklerini miskîne, yetîme ve esîre ikrâm ederler." (227), (228)

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  İslam Tarihin den Seçmeler
 »  Kadınlarımızdan Fazîlet Örnekleri

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle