phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Biyoloji
 »  BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI

Yeni Başlık  Cevap Yaz
BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI           (gösterim sayısı: 3.279)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.590
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 22.09.2010- 16:51
Alıntı yaparak cevapla  


BİYOLOJİ

1. BÖLÜM: BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI:

1)MORFOLOJİ:

Canlıların yapı ve dış görünüşlerini inceler.

2)ANATOMİ:

Canlıların iç yapısını inceler.

3)SİTOLOJİ:

Hücrelerin mikroskobik yapısını inceler.

4)HİSTOLOJİ:

Dokuların mikroskobik yapısını inceler.

5)FİZYOLOJİ:

Hücre ve vücut bölümlerinin çalışmasını inceler

6)EMBİRİYOLOJİ:

Zigottan yavrunun oluşumuna kadar devam eden olayları inceler.

7)GENETİK:

Karakterlerin soydan soya geçişini inceler.

8)EVALUSYON:

Evrimlerini inceler.

9)TAKSONOMİ:

Canlıların sınıflandırılmasını inceler.

10)FİLOGEN:

Bir türün geçirdiği evrensel değişiklikler.

11)ONTOGEN:

Bir bireyin embriyolojik dönemde geçirdiği değişiklikler.

12)EKOLOJİ:

Canlıların çevrelerindeki varlıklarla olan ilişkileri.

13)MİKROBİYOLOJİ:

Bakteri,mantar ve virüs gibi mikroorganizmaların yapı ve özelliklerini inceler.

14)PALEONTOLOJİ:

Canlı fosillerini inceler.

15)PATALOJİ:

Bitki ve hayvanlardaki kanser gibi hastalıklar nedeniyle bozulan doku ve organları inceler.

16)ENTOLOJİ:

Böcekleri inceler.

17)İHTİYOLOJİ:

Balıkları inceler.

18)ORNİTOLOJİ:

Kuşları inceler.

19)UZAY BİYOLOJİ:

Yerçekimi şartlarının olmadığı uzay araçlarında canlılarda görülen değişikleri inceler.

20)PARAZİTOLOJİ:

Diğer canlıların üzerinde veya içinde asalak olarak yaşayan canlıları ve yaşam şekillerini inceler.

21)MOLEKÜLER BİYOLOJİ:

Hücredeki moleküler düzeyde olan tüm yapı ve işleyişin incelendiği bilim dalıdır. Özellikle genlerin yapısını, çalışmasını, enzim gen ilişkilerini,protein sentezini inceler.

22)GENETİK BİYOLOJİ:

Son zamanlarda moleküler biyolojinin içinde gelişmiştir. Genlerin sırasını, başarılabilirse yapısını değiştirmeyi amaçlayan bilim dalıdır.

BİR BİLİMSEL PROBLEMİN ÇÖZÜLMESİ

Bilimsel problemin ortaya konulması

 Problemle ilgili gerçeklerin toplanması
 Gerçeklere dayalı hipotez kurulması
 Hipoteze dayalı tahminlerde bulunulması Kontrollü deney ve gözlemlerle tahminlerin doğruluğunun araştırılma
 Yapılan deney ve gözlemler hipotezi doğrularsa hipotez geçerlilik kazanır
 Hipotezin geniş geçerliliği varsa hipotez teori haline gelir.
 Teori evrensel gerçek ise kanun haline gelir.

İNORGANİK BİLEŞİKLER: -Su -Asitler -Tuzlar -Mineraller
ORGANİK BİLEŞİKLER: -Karbonhidratlar -Yağlar -Proteinler -Vitaminler -Nükleik Asitler

HÜCRE BÖLÜNMESİ:

A)MİTOZ BÖLÜNME:

Ana hücre çekirdeğinin niteliğinin ve niceliğinin yavru hücrelerde aynen sürdürülmesine olanak sağlar. Mitozda birbirinden ayrılan kardeş kromatitlerdir. Mitozla 1 hücreden 2 hücre oluşur.

B)MAYOZ BÖLÜNME:

Mayoz 1 de birbirinden ayrılan homolog kromozomların paylaşımı gerçekleşir. Homolog kromozom çiftinin 1 üyesi bir kutba diğer üyesi öteki kutba yönelir. Bu durum kromozom sayısında yarıya inmeyi sağlar. Mayoz 2 de birbirinden ayrılan kardeş kromatitlerdir. Mayozda 1 hücreden 4 hücre oluşturulur.

MAYOZLA MİTOZ ARASINDAKİ FARKLAR:

1)Mitoz bölünme kromozom sayısının sabit kalmasına,mayoz bölünme kromozom sayısının yarıya inmesine olanak sağlar.
2)Mitoz bölünmeyle büyüme örneğin zigotun embriyo ve daha sonra birey oluşturması sağlanabilir. Mayoz bölünme, temel olarak üreme hücrelerinin oluşumuna olanak sağlayan , dolayısıyla üremeyle ilgili bir hücre tipidir.

MİTOZ HÜCRE BÖLÜNMESİNİN EVRELERİ:

İNTERFAZ:

Her kromozom eşlenip 2 kromozomlu hale geçer .

PROFAZ:

Hücredeki kromozomlar kısalır, kalınlaşır. Çekirdek zarı ve çekirdekçikler kaybolur. İğ iplikleri oluşur. Profazın sonuna doğru kromozomlar 2 kromatitli halleriyle iğ ipliklerine tutunurlar.

METAFAZ:

Kromozomlar, hücrenin ekvator düzlemi denilen orta düzleminde yer alırlar. Kromozomlar sentromerlerinden bölünmeye başlar.

ANAFAZ:

Birbirlerinden ayrılan kardeş kromatitler bağımsız davranırlar. İğ iplikleri kısalır. Kromozomlar kutuplara yerleşir.

TELOFAZ:

Kromozomlar kutuplarda toplanır. Çekirdek zarı ve çekirdekçik oluşur. İğ iplikleri kaybolur.

NOT: Bitkilerde bölünme ara bölmeyle olur. ss NOT: Hayvanlarda boğumlanma ile olur.

MAYOZ HÜCRE BÖLÜNMESİNİN EVRELERİ:

İNTERFAZ:

DNA kendini eşler. Enerji ve protein sentezlenir. Hücrede büyüme, solunum, gibi metabolik olaylar çok hızlıdır.

PROFAZ

1) Biri anadan diğeri babadan gelen homolog kromozomlar kromatitlere ayrılır. Yanyana gelip birbirlerine çakışmalarına sinapsis denir. Sinapsis sırasında bir araya gelen 4 kromatitten meydana gelen 1 çift kromozomun oluşturduğu yapıya tetrat denir. Hücre ve meydana gelen tetratların sayısı monoploit kromozomların sayısına eşittir. Sinapsis sırasında kardeş olmayan kromatitlerin arasında gen değiş tokuşu yani crossing-over olur. Profaz sırasında eşlenmiş olan sentrioller bu safha sonunda ayrı kutuplara çekilir. İğ iplikleri oluşur. Çekirdek zarı ve çekirdekçik kaybolur.

METAFAZ

1) Tetratlar, homolog kromozomlar karşılıklı gelecek şekilde hücrenin ekvator düzlemine yerleşirler. Çift kromatitli kromozomlar sentromerleriyle iğ ipliklerine bağlanırlar.

ANAFAZ

1) İğ iplikleri kasılırken tetratların 2 kromatidi 1 kutba, 2 komatiti diğer kutba giderek ayrılır. Bu safhada kromozomlar yarıya iner.

TELOFAZ

1) Kromozomların çevresinde çekirdek zarı oluşur. Sitoplazma boğum yaparak ikiye ayrılır. Çekirdekçik oluşur. Homolog kromozom çiftinden yalnız birini taşıyan haploit iki hücre oluşur. Kromozomlar kromatit durumundadırlar.

PROFAZ

2) İğ iplikleri kromatitlere bağlanır. Çekirdek zarı oluşmuşsa parçalanır.

METAFAZ

1) Kromatitler hücrenin ekvator düzlemine yerleşirken kromatitler iğ iplikleri tarafından sentromerlerinden tutunur.

ANAFAZ

1) Kromatitler birbirinden ayrılır ve kutuplara doğru hareket eder. Kromatitler artık kromozom olur.

TELOFAZ

1) Kromozomların etrafında çekirdek zarı olur; sitoplazma boğumlanır. Hücre ikiye bölünür.

2. BÖLÜM: KOLAYLAŞTIRILMIŞ DİFÜZYON:

  Su ve yağda erimeyen maddelerin, glikoz, galaktoz, fruktoz gibi şekerlerin zardan geçişini sağlar. Kolaylaştırılmış difüzyon taşıyıcı sistemlerden dolayı aktif taşımaya benzer. Fakat difüzyonda enerji kullanılmaz. Yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyonluya doğru gerçekleşir. Taşınacak madde zarda bulunan taşıyıcı proteinle birleşir. Madde birleştiği taşıyıcı proteinle substrat, enzim gibi yüzey uygunluğu gösterir.

OZMOZ:

Difüzyonun özel şeklidir. Suyun difüzyonudur. Yarı geçirgen bir zarla ayrılmış bulunan madde moleküllerinin arasında denge oluşuncaya kadar suyun yüksek derişimli bulunduğu bir yerden düşük derişimli bir yere geçmesine ozmoz denir. A B %20 glikoz %10 glikoz Ozmoz yönü B-A Glikozun yönü A-B

OZMATİK BASINÇ:

Hücre içindeki maddelerin yoğunluğundan dolayı sıvıların hücreye girerken zara dıştan yaptıkları basınç. Bir hücrede kimyasal madde konsantrasyonu arttıkça ozmatik basınç artar. O.B. meydana getiren maddeler organik asitler, çeşitli şekerler, organik ve inorganik tuzlar olabilir.

OZMATİK DEĞER:

Ozmatik basıncı meydana getiren eriyik potansiyel değerin çekim gücüne ozmatik değer denir. Böyle bir değer her hücrenin kofulunda gizli olarak bulunur.

OZMATİK DENGE:

Hücrenin içindeki su derişimi ile dış ortamdaki su derişimi hemen hemen aynıdır. Buna ozmatik denge denir. Canlılar bulundukları sıvılardan farklı sıvılara konulursa ya vücutlarına fazla su girer ya da vücutlarından fazla su çıkar.

İZOTONİK, HİPERTONİK, HİPOTONİK ORTAMLARDA OZMOZ:

SU Hücre içi ve dışı aynı yoğunluktaysa hücre izotonik ortamdadır. Bu durumda hücre ile ortamın basıncı aynıdır. İzotonik çözeltide hücre denge halindedir. SU Hücre içi çok yoğun içi az yoğun ise hücre hipertonik ortamdadır. Hipertonik çözeltide hücre su kaybederek plazmolize uğrar. SU   Eğer etrafındaki sıvının çözünmüş madde derişimi hücreye oranla düşükse bu sıvılara hipotonik denir. Hipotonik çözeltideki hücre su alarak şişer.

PLAZMOLİZ:

Hücrenin hipertonik ortama koyulması sonucunda sıvı kaybetmesi ve büzülmesidir. Fazla su bitkinin kofullarında birikir. Kofullarındaki su ozmozla dışarı çıkar ve sitoplazma büzülür. Eğer böyle uzun süre kalırsa hücre ölür. Bitki hücreleri hayvan hücrelerine göre daha yavaş su kaybeder.

DEPLAZMOLİZ:

Plazmolize uğrayarak büzülmüş hücre su konsantrasyonu büyük bir ortama konulursa hücreye yeniden su girer. Bu olaya deplazmoliz denir.

TURGOR:

Saf su içinde kalarak normal biçimini almış hücreyi saf suda bekletmeye devam edersek kofula su girmeye de devam eder. Koful büyüyerek etrafındaki sitoplazmayı eskisine oranla daha büyük bir basınçla iter. Hücre zarı ve çeperinde gerilme olur. Hücrenin su alarak bu şekilde şişmesi olayına turgor denir. Turgor bitkiye dayanıklılık sağlar. Otsu bitkiler ve bitki yaprakları direnci ve dikliği turgor ile sağlanır. Genç hücrelerde turgor basıncı hücre çeperinin gerginleşip açılmasına böylece genç hücrelerin büyümesi sağlanır. Ayrıca bitkilerdeki nasti turgor basıncının değişmesiyle olur. Ayrıca stomaların açılıp kapanmasında turgor değişiklikleriyle olur.

TURGOR BASINCI:
Bir bitki hücresine su girdikçe koful içindeki su basıncı artar. Koful içindeki suyun hücre içinden dışına doğru yaptığı basınca turgor basıncı denir. O.BT.Bhücreye su girer. O.B=T.Bozmatik denge sağlanır. O.BT.Bhücre su kaybeder. Basınç Basınç O.B T.B T.B O.B zaman

EMME BASINCI OSMATİK DEĞER VE TURGOR BASINCI ARASINDAKİ İLİŞKİ:

EMME BASINCI:

Hücrenin ozmatik değerinin meydana getirdiği bir çekici kuvvettir. Yani emme basıncı ozmatik basıncın iç basınca üstün olduğu sürece hücreye su girişini sağlar. Emme basıncı=Ozmatik değer- Turgor basıncı Turgor basıncı ile ozmatik basınç dengelendiğinde ozmoz durur. Bu denge noktasına gelinceye kadar dayanamayan hücre zarı yırtılırsa sistem yıkılır. Ancak bitki hücrelerinde selülozlu zar dayanıklı olduğundan turgorla ozmozun dengelenme durumu bitki hücrelerinde daha kolay elde edilebilir.

HEMOLİZ HAYVAN HÜCRELERİ (ALYUVARLAR):

Kendilerinden daha az yoğun yere konulduklarında hücre zarının turgor basıncı ozmatik basıncı dengeleyemediklerinden hücrenin patlamasıdır.

DİYALİZ:

Çözünmüş maddelerin hücre zarından eriyik halde difüzyonudur. Zarın bir tarafında iki veya daha fazla eriyik halde katı madde varsa ve sadece bazılarının geçmesine izin veriyorsa diyaliz oluşur. Zarın geçirdiği madde bir tarafta yüksek derişimli ise bu madde diğer tarafta difüzyonla geçer. Bu şekilde eriyikten bir kısım madde ayrılmış olur. Bu prensip suni böbrek aletinde kullanılır.

AKTİF TAŞIMA:

Aktif taşıma ile hücre içinde az bulunan bir madde hücre dışında da iletilebilir. Buna aktif boşaltım denir. Aktif taşıma yapamayan hücrelerde hücre ile dışı arasındaki bazı maddelerin derişim farkı ortadan kalktığından hücre canlılığını kaybeder. Aktif taşımaya en iyi örnek sodyum- potasyum pompasıdır. Hücre dışında hücre konsantrasyonu içine göre daha yüksektir. Potasyum ise hücre içinde daha yüksektir.

Aktif taşıma sistemi 3 aşamada gerçekleşir:

1) Maddenin zardaki taşıyıcıya bağlanması
2) Oluşan madde ve taşıyıcı kompleksin zarın karşı tarafına geçmesi
3) İletime metabolik enerji oluşturarak katılması

SIVI TANECİK PİNOSİTOZ CEBİ ENDOSİTOZ:

Hücre zarından pasif veya aktif taşıma ile taşınamayacak kadar büyük tanecikli maddelerin bazı hayvansal hücreler tarafından olduğu gibi alınmasıdır. Bitkilerde hücre çeperi bunu engeller.
a)Pinositoz: Hayvan hücresinde görülür. Zar sitoplazmaya doğru kese şeklinde çöküntü yapar. Büyük moleküllü maddeler buraya dolar. Bu kısım zardan ayrılarak kofulu oluşturur. Buna pinositik koful denir. Besin bu koful içinde sindirime uğrar. Sıvı maddelerin alınmasında hücre pozitiftir. Pinositozda oluşan kofullar fagositozdan daha küçüktür.
b)Fagositoz: Hayvan hücresi dışarı doğru sitoplazma uzantısı yapar. Büyük katı maddeler sitoplazma uzantısı ile alınır. Fagositoz olayında hücre daha aktiftir. Fagositoz genel olarak besinleri sindirilmemiş olarak alır. Hücre içi sindirim yapan canlılara özgü bir madde alınmasıdır.

EKTOSİTOZ:

Hücre içinde oluşturulan büyük moleküllü maddelerin golgi organı yardımıyla küçük kesecikler halinde dışarı atılmasına denir. Enzimler, hormonlar, bitkilerde reçine ve eterik yağlar, hayvanlarda mukus eksositoz yoluyla hücre dışına verilmesidir.

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Biyoloji
 »  BİYOLOJİNİN ALT BİLİM DALLARI

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle