Cihanbeyli'nin Kuşça beldesinde yer alan peribacaları
İki milyon yıl önce Konya yöresinde dev bir göl yok oldu. Rüzgâr ve yağmur geride kalanları hiç acele etmeden şekillendirdi. Ve jeolojik bir mucize ortaya çıktı. Cihanbeyli ilçesinde, Celil Boğazı'nda kurak ve sapsarı bir arazide yükselen bu hazineler ilk kez Atlas'la belgeleniyor.
Erozyon, arazinin yumuşak bölümlerini alıp götürürken kayaların hâkim olduğu dayanıklı kısımlar ayakta kalıyor. Cihanbeyli'nin Kuşça beldesinde yer alan peribacalarının sırrı da bu. Rüzgâr ve suyun neden olduğu, binyıllara yayılan aşınma süreçleri yöreye benzersiz doğal anıtlarını kazandırıyor.
Celil Boğazı'nın anıtları, şekillerine ve gün ışığının yönüne göre hayal gücünü zorlayan farklı görüntüler yaratıyor. Aşınmaya direnen kayaçlar, bir aradayken deve kervanlarını andırıyor. Bu oluşumlar uzun süre dinamitle parçalanarak ev yapımında kullanıldı. Neyse ki son yıllardaki çabalarla bunun önüne geçildi.
Peribacaları yeryüzü tarihinin bir kesiti hakkında bize bilgiler veriyor; bölgede yaşayan canlıları, akarsu rejimini, kuraklık gibi olayları anlatıyor. Jeolojik açıdan büyük önem taşıyan bu alanların mutlaka korunması gerekiyor. Anadolu'da Konya Ovası'nın büyük bölümünü de içine alan bir göl bulunuyordu. Akarsuların getirdiği çökeller ve volkanların püskürttükleri göl tabanında birikti; ardından rüzgârla yağmur bunu aşındırarak Celil Boğazı'na peribacalarını kazandırdı. İnsanoğlu bu doğal mucizelerin yanında pek küçük kalıyor.
Yörenin faylarla kuşatılması, peribacalarının bir diğer nedeni. Faylanmanın arazide yol açtığı ezilmeler de doğal anıtların oluşumunu etkiliyor.
Mabet olarak kullanılmış eski mağaranın girişi aşınma yüzünden iki metre kadar yükselmiş; artık merdivenle ulaşılıyor. Oysa Kuşça beldesinin çoğu sakini ona tek basamakla girdikleri yılları hatırlıyor.
Rüzgârın Heykelleri
Celil Boğazı, uzun bir sürecin ürünü. Küçük vadi sistemleri daha yakın dönemdeki aşınmaların izlerini taşıyor. Birkaç kuşak öncesine dek ormanlık olan boğaz artık çıplak, bu yüzden erozyonun hızı daha da artmış durumda
İki milyon yıl önce Konya yöresinde dev bir göl yok oldu. Rüzgâr ve yağmur geride kalanları hiç acele etmeden şekillendirdi. Ve jeolojik bir mucize ortaya çıktı. Cihanbeyli ilçesinde, Celil Boğazı'nda kurak ve sapsarı bir arazide yükselen bu hazineler ilk kez Atlas'la belgeleniyor.
Erozyon, arazinin yumuşak bölümlerini alıp götürürken kayaların hâkim olduğu dayanıklı kısımlar ayakta kalıyor. Cihanbeyli'nin Kuşça beldesinde yer alan peribacalarının sırrı da bu. Rüzgâr ve suyun neden olduğu, binyıllara yayılan aşınma süreçleri yöreye benzersiz doğal anıtlarını kazandırıyor.
Celil Boğazı'nın anıtları, şekillerine ve gün ışığının yönüne göre hayal gücünü zorlayan farklı görüntüler yaratıyor. Aşınmaya direnen kayaçlar, bir aradayken deve kervanlarını andırıyor. Bu oluşumlar uzun süre dinamitle parçalanarak ev yapımında kullanıldı. Neyse ki son yıllardaki çabalarla bunun önüne geçildi.
Peribacaları yeryüzü tarihinin bir kesiti hakkında bize bilgiler veriyor; bölgede yaşayan canlıları, akarsu rejimini, kuraklık gibi olayları anlatıyor. Jeolojik açıdan büyük önem taşıyan bu alanların mutlaka korunması gerekiyor. Anadolu'da Konya Ovası'nın büyük bölümünü de içine alan bir göl bulunuyordu. Akarsuların getirdiği çökeller ve volkanların püskürttükleri göl tabanında birikti; ardından rüzgârla yağmur bunu aşındırarak Celil Boğazı'na peribacalarını kazandırdı. İnsanoğlu bu doğal mucizelerin yanında pek küçük kalıyor.
Yörenin faylarla kuşatılması, peribacalarının bir diğer nedeni. Faylanmanın arazide yol açtığı ezilmeler de doğal anıtların oluşumunu etkiliyor.
Mabet olarak kullanılmış eski mağaranın girişi aşınma yüzünden iki metre kadar yükselmiş; artık merdivenle ulaşılıyor. Oysa Kuşça beldesinin çoğu sakini ona tek basamakla girdikleri yılları hatırlıyor.
Rüzgârın Heykelleri
Celil Boğazı, uzun bir sürecin ürünü. Küçük vadi sistemleri daha yakın dönemdeki aşınmaların izlerini taşıyor. Birkaç kuşak öncesine dek ormanlık olan boğaz artık çıplak, bu yüzden erozyonun hızı daha da artmış durumda