phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Felsefe
 »  AİLEDE DEMOKRATİK HAYAT

Yeni Başlık  Cevap Yaz
AİLEDE DEMOKRATİK HAYAT           (gösterim sayısı: 3.154)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 29.09.2010- 22:06
Alıntı yaparak cevapla  


AİLEDE DEMOKRATİK HAYAT
Demokrasi, insan kişiliğine saygının ön planda olduğu, insanların yönetime katıldığı ve söz sahibi olduğu yönetim şeklini ifade eden demokrasiye uygun yaşama tarzına demokratik hayat denir. Aile toplumun bir kesiti, örneği olduğundan ailede de demokratik bir havanın olması beklenir. Çocuğun gözlerini ilk açtığı içinde yaşadığı toplumun kültürü, değer ve inançlarıyla ilk tanıştığı sosyal çevre ailedir. Araştırmalar aile içi iletişim ve etkileşim biçiminin çocuk ve gencin benlik ve kişilik gelişiminde son derece etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle demokrasi toplumda, topumun bir alanında yaşatmak için demokratik değerleri önce ailede oluşturmak gerekir. İnsana saygıyı esas alan demokratik değer ve inançların bulunduğu bir ailede aile bireyleri arasında karşılıklı saygı, sevgiyi, güven, sorumluluk, paylaşım, uzlaşma ve hoş görü vardır. Böyle bir aile ortamında her bireyin ayrı bir yeri ve değeri bulunmaktadır. Aile bireyleri arasında cinsiyete, röle ve yaşa dayandırılan bir ayrım yoktur. Demokrasinin yaşama geçirildiği aile ortamında çocuk özgüven, özsaygı duyguları gelişmiş iç denetimle birleşik, girişimci, özgür, kararlarını kendi kendine verebilen, sorumlu kişiler olarak yetişir. Demokrasi kültürünün olmadığı ve yaşama geçirilmediği aileler ise demokrasiyle bağdaşmayan otoriter bir yapı gösterir. Böyle ailelerde özellikle babanın merkezde ve belirleyici olduğu görülür. Toplumumuzun da daha çok kırsal alanda görülen geleneksel aile yapısında aile içi ilişkiler karar ve seçimler baba merkezli olarak görülür. Toplumumuzda geleneksel aile yapısında çekirdek aile yapısına bir giriş var ise de, bu aile yapısında da baba etkisinin anne ile birlikte devam ettiği görülür. Anne, baba merkezli aile içerisinde anne, baba, çocuk iletişiminde çocukların kendi başlarına kararlar almalarına, sorumluluk yüklenmelerine, seçimler yapmalarına aile içi kararlara katılmalarına belli ölçüde sınırlamalar getirilir. Çocuklar büyümekte ve gelişmekte olan bir birey olarak değil, anne baba güdümünde, onlara bağımlı onlarsız olmayan edilgen kişilikli çocuklar olarak algılanır. Böyle bir ortamda yetişen çocuk gençliğinde ve yetişkinliğinde demokratik davranışlar göstermediği gibi demokratik yönetimler için birer sorun da olabilirler. Ailede demokratik hayat kendisini iş bölümü, aile bütçesine katkı, düşünce ve kanaatlere saygı, keder ve sevincin paylaşılması, aile itibarının korunması gibi olaylarda gösterir. Bu olaylar, bir birini tamamlayarak aileyi ayakta tutan değerlerdir. AİLEDE İŞ BÖLÜMÜ Aileyi meydana getiren bireyler konumlarına göre farklı rollere sahiptir. Babanın anneye, annenin çocuklara göre farklı konumları aynı zamanda rollerini ve sorumluluklarını da farklı kılmaktadır. Burada aile düzeninin sağlanması amacına dönük bir iş bölümü söz konusudur. Ailenin temeli karı koca ilişkisinde atılır. Türk Medeni Kanun’da “eşler çocukların bakımını eğitim ve gözetimini el birliği ile sağlamak zorundadır, eşler evlilik birliğini birlikte yürütür. Evin giderlerine eşler güçleri ve mal varlıkları oranında katılır.” Şeklinde hükümler yer almaktadır. Bu hükümler ailede iş bölümünü vurgulamaktadır. Aba, ailenin reisi olarak geçim için para kazanmak ve barınmak için mesken edinmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük babaya geniş yetki ve sorumluluk verir. Anne ise evin bütün sorumluluğunu üstlenmiştir. Yemek, çamaşır, temizlik, çocuk bakımı, evin ihtiyaçları için alışveriş genellikle annenin sorumluluğu altındadır. Anne birde dışarıda çalışıyorsa sorumluluğu daha da artmaktadır. Ailede çocuklara da görev ve sorumluluklar düşer. Bunların başında okula gitmek ve ders çalışmak geleceğe hazırlık yapmak gelir. Boş zamanlarda ise anne ve babaya yardım etmek gerekir. Anne ve babanın yardıma ihtiyacı yoksa dahi çocuklar kendi işlerini görerek iş bölümünde üzerlerine düşeni yapmalıdır. Çocuklarını iş bölümüne katmayan ailelerde çocukların yetenek gelişimi engellenmiş olur. Üstelik bu aileler çocukların katkılarından yoksun olurlar. Öte yandan çocuklarına belirli sorumluluklar vermeyen ailelerde demokratik bir ortam oluşturulamaz. AİLE BÜTÇESİNE KATKI Aile üyelerinin sorumluluklarından biriside ailenin ekonomik refahıdır. İdeal ailenin bir bütçesi vardır. Ailenin ortama aylık geliri bu bütçenin esasını teşkil eder. Bütçenin açık vermemesi ailenin başkalarına muhtaç olmaksızın yaşaması için gereklidir. Yeterli bütçe ve dikkatli harcama konusunda tüm aile üyeleri sorumludur. Gelişen ve değişen ekonomik şartlar, bir tek kişinin gelirine dayalı aile hayatını güçleştirmektedir. Yalnızca abanın geliri ile belirli standartlarda yaşamak güçtür. Bu bakımdan babanın yanı sıra anne ve çocuklarında aile bütçesine katkıda bulunmaları beklenir. Aile üyelerinin kadın, erkek ayrımı gözetmeksizin eğitim ve becerilerine uygun eslekler icra etmesi hususunda girişimlerden geri durmamaları beklenir. Ülkemizde ev hanımı, her hangi bir işte çalışmayan annelerde aile bütçesine katkıda bulunmaktadır. Mutfak, giyim kuşam harcamaları ile bir takım malzemelerin yeniden kullanılması anne tarafından gerçekleştirilir. Bunu başaran annenin aile bütçesine zaten katkıda bulunduğu görülür, mutfak harcamalarında gerekli titizliği gösteren eşya ve giyim alımında gerekli olanı seçerek savurganlık yapmayan, kullanılmış araç ve gereçleri yeniden kullanılabilir hale getiren annenin bu davranışları, aile bütçesinin güvencesidir. Anneler aile içi katkılarının yanı sıra aile dışında da çalışarak ekonomik katkıda bulunabilir. Çocuklarda aile bütçesine katkıda bulunabilirler. Ancak çocukların çalışması konusunda ailelerin dikkatli olması gerekmektedir. Onların yetenekleri e arzuları dışında işlere yöneltmek ve onların sırtından geçinmek amacıyla baskı ve zorlama yapmak doğru değildir. DÜŞÜNCE VE KANAATLERE SAYGI Başkalarının varlığını dikkate alma, düşünce ve davranışlara saygı gösterme demokrasinin özüdür. Düşünce ve kanaatlere saygı gösterme ise demokrasiye uygun bir davranıştır. Aile içinde bireylerin düşünce ve kanaatlerine saygı göstermeleri aile içinde demokrasinin gerçekleştiğini gösterir. Demokratik bir toplumun temelinde düşünce ve kanaatleri saygılı aile düzeni yer alır. Bu yüzden aile bireylerinin birbirlerinin düşünce ve davranışlarına saygı göstermeleri beklenir. Bir aile ortamında bile farklı görüşlerin olması doğaldır. Bu farklılıklar gelişmenin ve olgunlaşmanın hem nedeni hem de sonucudur. Ailede farklı düşünce ve kanaatlerin olması yanılmaları azaltır. Gerçeğin bulunmasını kolaylaştırır. Bir kişinin hatalı düşündüğünü diğeri düzeltir. Böylece düşünce ve kanaat farklılıkları benimsenir ve saygı ortamı oluşur. Ailede herhangi bir konuda fikir ve kanaatini açıklayan bir çocuğun savunduğu fikir ve kanaat yanlışta olsa azarlanmamalı, susturulmamalıdır. Çoğu ailede öteden beri kötü bir alışkanlık vardır. Bu çocuklarını söyletmez ve dinlemezler. Onlar söze karışınca sen büyüklerin konuşmasına karışma diyerek onları sustururlar. KEDER VE SEVİNCİN PAYLAŞILMASI Keder ve sevinç insanın duygusal yapısını oluşturur. İnsan hayatı adeta sevinç ve kederlenin toplamıdır. Bunun için ailede sevinçlerle birlikte kederler de yaşanır. Doğum, ölüm, sünnet, yaşgünü, evlenme yıldönümü, nişan, düğün, bayramlar aileden birinin gösterdiği başarı sevinçlere örnektir. Ölüm, ayrılık, hastalık, kaza vb. istenmeyen olaylar ise keder verici olaylardır. İnsanlar, kederlerini ve sevinçlerini aileleriyle paylaşırlar. Bu suretle kederler azalır, sevinçler çoğalır. Paylaşılan kederler çabuk atılır. Sevinçler ise mutluluğa yol açar. Sevinçlerin bütün aile üyelerince paylaşılması ve ortak yaşanması ortak mutluluğu arttırır. Kedere ortak olunması ise acıları azaltır. Her iki durum aile üyelerini birbirine daha çok yakınlaştırır ve bağlar. Çünkü ailede sadece maddi değerler değil manevi değerler de ortaktır. AİLE İTİBARININ KORUNMASI İtibar kelimesi, saygı, değer, prestij anlamlarını içerir. Aile itibarı, ailenin çevreden ve toplumdan saygı görmesi demektir. Ailenin saygınlığının sağlanması ve devamı aile itibarının korunmasına bağlıdır. Toplumda itibar yine toplumun iyi, güzel, doğru gördüğü davranışların yapılması ile sağlanır. Türk toplumunda itibarın ölçüsü dürüstlük, çalışkanlık ve doğruluktur. Ailenin itibarı zenginliği ile ilgili değildir. İtibar, toplumun değer verdiği özelliklere sahip olmakla sağlanır. Bu özellikler temizlik, iffet, çalışkanlık, üretkenlik, başkalarına saygı, doğruluk gibi herkesin takdir ettiği şeylerdir. Ailenin itibarı kolay sağlanmaz, yılların birikimi ile oluşur. Böyle önemli bir avantajı basit çıkarlar ve geçici hevesler uğruna bir anda yok etmek çok kolaydır. Bu bakımdan aile fertleri hayatları boyunca söz ve davranışlarına dikkat etmeli, aile şeref ve haysiyetiyle oynamamalıdır. Bir kişinin sorumsuz davranışları ailenin tümünün itibarının sarsılmasına yol açabilir. Ailenin itibarının sağlanmasında aile büyüklerine önemli görevler düşmektedir. Aile büyükleri çocuklarını söz konusu değerler konusunda eğitmelidir. Aile bu değerlerin önemi ve anlamı konusunda ciddi bir model olmalıdır. Çocuklarına doğru, dürüst, çalışkan, ahlaklı ve yararlı insanlar olun diyen ancak bunları kendisine uygulamaya anne, babalar çocukları için iyi bir model oluşturamazlar. Anne, babanın yaşantısı çocuklarına örnek olmalıdır. KONUNUN İLKÖĞRETİME UYARLANMASI DERS: Vatandaşlık Bilgisi, 8. sınıf KONU: Ailede Demokratik Hayat SÜRE : 40 dk. YÖNTEM – TEKNİK: Düz anlatım, soru – cevap, tartışma, beyin fırtınası, drama ARAÇ –GEREÇ: Ders kitabı, asetat, tepegöz AMAÇ: Aile toplumun en küçük çekirdeği olduğu için insanlar ilk önce bazı değerleri aile içinde görür ve öğrenir. Ailede demokratik bir havanın olması bireyleri etkileyecek böylece demokrat düşünceye sahip insanlardan oluşan bir toplum yetiştirmek amaçlanmaktadır. İŞLENİŞ: Öğrencilerin derse dikkatini çekmek için ilk önce “Aile denince aklınıza ne geliyor?” diye bir soru yönelttiniz ve öğrencilerin akıllarına gelen ilk şeyi söylemelerini isteriz. Böylece beyin fırtınası ile öğrencileri konuya motive ederiz. Daha sonra “Ailede Demokrasi nasıl sağlanır?” diye bir soru daha yöneltiriz. Parmak kaldıran öğrencilere söz hakkı veririz. Bu konuyu kendimiz düz anlatım yoluyla anlatırken öğrencilerin de görmesini ve konu hakkında not almasını sağlarız. Dersin ortasında “çocukların aile ekonomisine katkı sağlaması için çalışması gerekir mi?” gibi bir tartışma sorusu yöneltiriz ve öğrencilerin bu konuyu tartışmasını sağlarız. Tartışma sonunda konuyu toplayarak genel olarak ortaya çıkan gö5rüşü açıklarız. Dersin sonlarına doğru ise drama çalışması yaptırabiliriz. Örneğin; Demokratik bir ailede yetişen bir birey ile antidemokratik bir ailede yetişen bireyleri canlandırabiliriz. Böyle demokratik bir aile ile antidemokratik bir ailenin karşılaştırmasını yaparak öğrencilerin bu konuyu daha iyi anlamarlını sağlarız. Drama çalışmasından sonra öğrencilere anlamadıkları bir yerin olup olmadığını sorarız. Açıklanması gereken yer varsa tekrar açıklayarak dersi bitiririz.

http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Felsefe
 »  AİLEDE DEMOKRATİK HAYAT

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle