lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman
Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.590
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil
E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder
|
Konu Tarihi: 30.09.2010- 01:12
AN,ALİTİK FELSEFE
Aslında Yeni Pozitivizm (Neo-posİtİvİsm) ya da Mantıksal Pozitivizm (Logical Positi-vism) olarak orlaya çıkan, ancak "pozitivizm" terimini yeterli bulmayarak "modern deneycilik", "mantıksal deneycilik", "bilimsel deneycilik", "bilimsel felsefe", "an,alitik felsefe" nİtcle-mclcrinekonu olan pozitivizmin çağdaş biçimlerinden biridir. Başta Anglosakson ülkeleri yani, Amerika ve İngiltere olmak üzere İskandinav ülkelerinde yaygınlık kazanmış dil çözümlemelerine dayalı felsefe yöntemini geliştiren ve felsefenin görevini mantıksal dil çözümtemeleriyle sınırlayan felsefe akımlarının tümüne itik felsefe denir.
An,alitik felsefe anlayışına göre felsefenin görevi, geleneksel felsefi sorunların içeriğini dil izleriyle açıklamaktır. Bu bakımdan analiz sırasında tüm felsefi sorunlar ya aldatıcı, ya da lek tek bilimlerin alanına girdikleri için onlarca çözülebilecek sorunlar olarak görülür.
1930'larda, mantıkçı pozitivizm ve özellikle "Viyana çevresi" (VViencr Kreis)'nin Fizikalİst sisteminden ayrılan an,alitik felsefe 1950'lerde hakim pozitivizm akımı durumuna gelecektir.
An,alitik felsefe, yöntem anlayışı bakımından iki tutumu kendi içinde barındırır: Bunlardan birincisi, biçimsel mantığa yönelik "Viyana Çevresi"nİn anlayışını paylaşan dar anlamda çözümleyici felsefedir. Rudotf Carnap, Nel-son Goodman, NVİllard van Orman Ouİnc, A.Pap gibi filozoloflar bu anlayışı savunurlar. İkincisi "Oxford Okulu"ndan kaynaklanan, özellikle de Ludwig Wittgenstein'den etkiler taşıyan "dilbİlimscl çözümleme" felsefesi. J. Wİsdom, John Langshavv Austin, Gilberl Ry-!e bu ununum temsilcileridir.
Çağdaş an,alitik felsefe, diyalektiğe olduğu kadar maddeciliğe de karşıdır. Bunun yanında tümeller konusunun tartışılmasında Platon-culuğa (mesela A.Pap gibi) olduğu kadar nominalizme (mesela Goodman, Quine) de eğilim gösterirler. Ayrıca bilim İle dünya görüşü arasında kesin bir ayrımı Öngörürler. itik felsefeye göre, felsefi sorunlar ya karmaşık veya bulanık mantıksal çıkarımlar dolayısıyla, ya da değişik anlamlarla o anlamları İfade eden kelimelerin birbirlerine karıştırılması nedeniyle meydana çıkmaktadırlar. Bu türden sorunlardan kurtulmak için;
a) Anlamlı çıkarımların ideal mantıksal modellerinin kurulması ve
b) Dilbİlimscl izle mümkün olur.
Ne var ki itik felsefe, kavram İle kelimeyi özdeşleştirmek ve yapay bir dil anlayışına bağlanmak sureliyle önemli bir yanlışlığa düşer. Yine "gündelik dil" kavramları da belirsizlikten kurtulamamakiadır.Niiekim bazıları "a-nalitik"in mutlak felsefi öngörüsüzlüğc veya öngereksizliğe dayanması şartının istenİleme-yeceğini kabul etmek durumunda kalmışlar-
dır. Bu bakımdan, temelde metafiziği reddetmelerine rağmen, İster istemez ona belli bir varlık hakkının tanınması gerektiğini itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Sözgelimi G.Ryle Psişe ile ilgili sözcüklerin izinde davranışçı bir tutuma ulaşırken, felsefeyle uğraşmayı öznenin ruhsal bir rahatsızlığının belirtisi şeklinde gören J.VVisdom, dilbİlimscl izi Fre-ud'un psikanatiziyle uzlaştırmaya yönelmiştir. Öte yandan itik felsefenin felsefi dünya görüşüne ait sorunları düşünce alanından uzaklaştırma çabaları başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
ABD'deki "genel semantik", dİlbilİmsel analiz felsefesine sıkı bir şekilde bağlıdır. Genel semantİkçiler, dil çözümlemesini her şeyden önce toplumsal olayların açıklama aracı olarak değerlendirirler. Bunun gibi toplumsal çatışmaların da, kendi nedenlerinin günlük dildeki bazı yetersizliklerden, kelimelerin bir çok anlamlara gelmelerinden ve bunun doğurduğu "yanlış anlamalar"dan kaynaklandığım ileri sürerler. Fakat toplumsal çalışmaların bu denli bilim dışı bîr nedenle açıklanması kabul edilir bir şey değildir.
Ne var ki, itik felsefenin temsilcilerinin modern mantığı geniş ölçüde kullanmaları mantık ve matematik araştırmalarının önem kazanmasına neden olmuştur. Onlara göre felsefi birgerçeklik bilgisi olmadığına göre, felsefe araştırmaları mantık, bilgi veya bilim teorisi ve temel araştırmalar ile sınırlanmalıdır. Yani felsefe "bilimlerin sultam" olma iddiası yerine, bilimsel bilginin "hizmetçisi", yardımcısı olarak görmelidir kendini. Felsefe araştırmalarının konusu ise, reelveya ideal nesneler veya olaylar değil, bilimsel olan önermeler ve kavramlardır. Bu nedenle mantık ve bilgi teorisi sorunları yanında mantıksal dil i/.lcrı-ni de temel olarak alanlar görülmüştür. Mantıksal doğruluklar "her olabilir evrende" gı\vı 1İ olan, doğru önermeleri oluştururlar. Dilsel çalışmalar alanında ağırlık günlük dilin çözümlenmesine verildiği gibi (Wittgcnstein ve taraftarları gibi), bazan da günlük dil mantıksal yetersizliği dolayısıyla bir yana bırakılıp onun yerine yapma bir dil sistemi, yani kesin kurallara göre kurulmuş bir yapma dil sistemi konmaya çalışılır (Carnap'da olduğu gibi).
Aslında bu tutumun temelinde Frege'nin yolunda giderek günlük dilin temciden yetersiz olduğu, onun için mantığıııki gibi dillere başvurmak gerektiği düşüncesi etkin olmuştur. Fakat Wittgenstein'ın "Traaaius"ta ifade ettiği ilk dönem felsefesini eleştirmesi ve Pltilo-sophical Invesiigatİons'da bütünüyle farklı bir tutuma yönelmesinden sonra sorun değişime uğramıştır. Bu arada Austin ile Ryle'ın öncülük ettikleri "günlük dil felsefesi", ikinci Witt-genstein'in tutumunu sürdürmeye yönelmiş, dolayısıyla günlük dilin kılı kırk yaran bir analizinin felsefi değerine dikkat çekilmiştir.
(SBA) [1]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, Risale Yayınları: 1/34-36.
|