phpKF - php Kolay Forum  
Ana Sayfa  |  Yardım  |  Üyeler  |  Giriş  |  Kayıt
 
Forumunuz Hayırlı olsun yenilendi

Resim Ekleme

Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı
Bu Sayfadaki Bilgiler 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" Uyarınca Gerekli Durumlarda İletişim Sağlanabilmesi İçin Eklenmiştir. Lütfen Gerekli Durumlarda Kullanınız... İbrahim uzun Esatpaşa mah 3.demiryollu 1201.sk no:28 menemen/izmir/Türkiye email :Uzun_70@hotmail.com
Forum Ana Sayfası  »  Biyoloji
 »  HORMONLAR-2

Yeni Başlık  Cevap Yaz
HORMONLAR-2           (gösterim sayısı: 2.147)
Yazan Konu içeriği

boşluk

lovepowerman
[lovepowerman]
lovepowerman

Kullanıcı Resmi

Kayıt Tarihi: 13.09.2010
İleti Sayısı: 2.589
Şehir: İzmir
Durum: Forumda Değil

E-Posta Gönder
Web Adresi
Özel ileti Gönder

Konu Tarihi: 11.10.2010- 00:22
Alıntı yaparak cevapla  


ACTH,çeşitli hayvan nevilerinde amino asit dizilerinin 25 den 31 e kadar pozisyonları arasında farlılık göstermeleri ile birbirinden ayrılılar. Sığır ve domuzlarda ACTH
dan amino asitler ayrılabilir, bu hayvanlarda 1 den 24 e kadar olan amino asitler tam ACTH etkisi için yeterlidir.Bir kaç hayvan nev'inden elde edilen ACTH preparatlarında
ilk 24 amino asit artığı birbirirnden ayrıdır. Bu ilk 24 amino asidi ihtiva eden sentetik bir polipeptidin,izole edilen ACTH'a benzer biyojik aktivite gösterdiği saptanmıştır.
25 den 33 e kadar olan amino asit artıklarına zorunlu bir ihtiyaç yoktur.Bu amino asit artıkları hormonun immünolojik spesifitesi için önemlidirler. ACTH amino
terminal'den leucine amino peptidase tarafından birkaç amino asit ayrılması biyolojik aktiviteyi tahrip eder.
Etkileri
ACTH'un başlıca etkisi cholesterol'ün pregnenolone'a dönüşmesini uyarmak suretiyle adrenokortikal hormonların sentezini ve salgılanmasını artırmaktadır.ACTH'un
adrenal hücreler üzerindeki bu steroidojenik etkisi, phospehorylase ve steroid 11 ?-hydroxylasc aktivitelerinin uyarılmasından, glycolysis'in artmasından ve mesela,
isogenase gibi enzim sisteminde NADPHüretiminde bir artıştan ileri gelir. ACTH etkisi sonucu olarak steroidojenez in hızlanması ve hormon sekresyonunun çoğalması,
ACTH un, adrenal kortex'in özel reseptörlerine bağlanması ile birlikte membrana bağlı adenylatecyclase ın uyarılmasını takip eder
Deney hayvanlarında ACTH enjeksiyonundan sonra, glikokortikosteroid lerin tatkibinden sonra görülenlere oldukça yakın etkiler görülür.
Böbrek üstü bezinin aracılık ettiği
ACTH etkileri
ACTH enjeksiyonu, böbrek üstü bezi steroid hormonların yapılmasının uyarılmasının sonucu olarak, bu hormanlara benzerbir etki gösterir. Mesela karaciğer müstesna
diğer bütün dokularda protein sentezinde azalma ile birlikte gluconeogenesis te azalma görülür. Ketonemia ve hypercholesterolemia ile birlikte karaciğere lipid
mobilizasyonu aratar. Böbreklerden su ve tuz geri emilimi artar. Fakat bu artış aldosteron'un sebep olduğu artıştan daha azdır. Zira aldosteron sekresyonu sadece kısmen
hypophyse hormonu etkisindedir. ACTH alınmaısı lymphopenia, eosinopenia ve erythropoiesis'e sebep olur. Uzun süre ACTH alınması adrenal cortex'den androgen
sekresyonunu yansıtan masculinization dahil arzu edilmeyen adrenal cortical hiperfonksiyonuna sebep olur.
ACTH un dokulara direkt etkisi
ACTH un direkt etkilerinden birisi melanocyte uyarıcı aktivitesidir. Bu, Addison hastalığında derinin koyulaşmasının kısmen sebebi olabilir. Addison hastalığında
ACTH miktarı normalden çok daha yüksektir.ACTH un göze en çok çarpan direkt tesirlerinden birisi glukoz kullanılmasını ve yağ dokusundan yağ asiti serbest
bırakılmasını invitro uyarmasıdır. Bununla birlikte phosphorylase aktivitesinde bir artma vardır. Bunun için yağ dokusuna bu etkisi ile ACTH, adrenaline benzer. ACTH un
lipolytic etkisi yağ dokusundaki bir lipase'i aktive etmesinden ileri gelir. Bu, adrenalectomy'li sıçanlarda intravenöz yolla ACTH verilmesi plazma ve yağ dokusunda serbest
yağ asiti miktarında hızlı bir artışa sebep olduğundan, ACTH un lipid mobilize edici aktivitesinin bir görünüşü olabilir. ACTH pankreas üzerinede direkt etki göstererek
insulin salgılanmasına sebep olur.
Nephrectomy'li ve adrenalectomy'li sıçanlara ACTH verilmesi üre teşekkülünü azaltır. Bu muhtemelen nitrojen metabolizmasının bazı safhalarında ACTH un amino
asitlerin nonhepatic hücrelere taşınmasına kolaylaştırmasından ileri gelir. Adrenalectomy'li hayvanlara ve Addison'lu şahıslara ACTH verilmesi endojen ve eksojen cortisol
atılmasını yavaşlatır.
ACTH un başlıca etkileri aşağıdaki tarzda özetlene bilir:
1)Kandaki lenfosit ve eosinofil miktarlarını azaltır.
2) Yangı olaylarının şiddetini azaltır.Damar geçirgenliğini ve lökositlerin kan dolaşımından dışarı çıkışlarını sınırlar.Granulation dokusu teşekkülünü engeller.Bundan
dolayı ACTH, hyperergic reaksiyonların etkilenmesi ve çok kuvvet ile belirgin yangı olaylarının frenlenek tedavi edilmeleri için kullanılır.
3) Glukoneogenese'in artması sonucu olarak kanda şeker miktarı artar, kasta ve karaciğerde glykogen miktarı artar.İnsulin'e karşı direnç yükselir.
4) Azotlu bileşiklerin yanmasının artması sonucu azot atılması artar.ATCH enjeksiyonundan sonra böbrek üstü bezi kabugunda askorbik asit ve kolesterin miktarları
azalır.Askorbik asit miktarı azalması ACTH etkisinin gösterilmesi için test olarak kullanılabilir.
ACTH'un depo yağ dokusu hücreleri üzerinde direkt etkisi vardır.Bu hücrelerde neutral yağları mobilizasyonunu davet eder.
Organizmanın yüklenmesinde, ACTH, artan ölçüde hypophyse ön lobundan verilir.Yüklenme olarak, bazı fizyolojik faktörler (kuvvetli kas çalışması,soğuk,sıcak) ile
organizmanın bozuklukları (yaralanmalar,yanmalar,kan kaybı,enfeksiyonlar,yetersiz beslenme) gibi etkiler bilinir.Akut yüklenmeye "stres" denir.
ACTH un etki tarzı
ACTH un tesir etmesindeki olaylar dizisi aşağıdaki tarzda tarif edilir: Hormon özel bir ACTH bağlayan protein tarafından adrenal cortical hücrelerin membranlarında
bağlanır.ACTH un biyolojik aktivitesi için amino asit dizisinin 15.den 18.ye kadarki pozisyonlarında bazik amino asit bulunmasının gerekmesi, hormonun, reseptör bölgeye
iyonik bağla bağlandığı gösterir.Bu bağlanma, adenylatecyclase'i aktive eder;teşekkül eden cyclic AMP daha sonra Ca-2 ları karşısında cytosol (cytoplazma) içinde özel bir
proteine bağlanır.Cyclic AMP'ın hücre içi konsantrasyonunun artması, proteinkinase aktivitesini arttırır;tabii adrenal kortikal phosphate akseptörleri ve adrenal protein
kinase'ların fonksiyonları bilinmemektedir.Benzeri öteki sistemler tarafından ribosomal proteinin fosforilasyonu, m-RNA nın tercümesini kolaylaştırabilir; böylece ACTH
protein sentezini tercüme seviyesinde düzenleyebilir.
Thyrotropic hormon (tthyroid stimüle eden hormon = TSH) Thyrotrope hormon, thyreotropin
Hypophyse ön lobu ile thyroid bezi arasında yakın bir ilişki vardır.Hypophyse ön lobundan devamlı olarak, thyroid bezi fonksiyonunu teşvik eden bir hormon yani
thyreotropin salgılanır.Hypophyse alındıktan sonra thyroid bezi atrofiye uğrar.Thyroid bezi tarafından iyot alınması azalır ve thyroxin sekresyonu azalır.
Thyreotropin, hypophyse ön lobunun pars distalia'indeki bazofil hücreler tarafından yapılır, bir glikoproteindir, takribi molekül ağırlığı sığırda 10.000, koyunda 35.000
dir.Thyreotropin yapılması ve salgılanması sinirsel yolla beyin kabuğundan, hypothalamusun arka kısmından ve kandaki thyroid bezi hormonu tarafından idare edilir.
Thyreotropin, kükürt bakımından en zengin proteinlerdendir.Onbir disülfid bağı vardır.Fakat serbest sülfhidril grubu yoktur.Fucose, mannose, galactose, glucosamine ve
galactosamin sırası ile 1.3, 8.7, 0.3, 9.9 ve 4.1 oranlarında bulunurlar.Thyreotropin'in başlıca etkileri aşağıya kaydedilmiştir:
1) Bazal metabolizmada (bunların tam istirahat halinde kalori miktarı) yükselme.
2) Kalp atışlarının hızlanması(tachycardie)
3) Sinir sistemi fonksiyonunun uyarılması.
4) Karaciğer glikojeninin azalması.
Thyreotropin'in zikredilen etkileri thyroxin sentezinin artmasına ve daha fazla miktarda kana verilmesine sebep olur.
Gonadotrop hormonlar
Cinsiyet organlarının gelişmesi ve organizmanın üremeye müsait durumda tutulması için hypophyse önemli bir role sahiptir. Hypophyse'in alınması büyümekte olan
hayvanlarda gelişmenin sınırlanmasına, cinsiyet organlarının gelişmesinin durmasına,gelişmemiş kalmalarına yol açar. Yetişkin hayvanlarda hypophysectomy cinsiyet
bezlerinde atrofiye ve sekunder cinsiyet belirtilerinin tekrar teşekkül etmesine yol açar. Horozlarda ibik ve mahmuz teşekkülü, tekelerde sakal,boğalarda boyunun kuvvetli
teşekkülü(boğa boyunu) sekunder cinsiyet belirtileridir.
Hypophyse'den aşağıdaki üç gonadotrop hormon salgılanır:
1)Follikül stimüle eden hormon (FSH)
2) İnterstitial cell stimüle eden hormon (ICSH)
3) Luteotrop hormon (LTH) (Prolactin)
Kuşların hypohyse'leri genellikle gonadotrop hormonlar bakımından fakirdirler. Piliçlerde yapılan araştırmalar, memelilerdekilere ilave olarak kantlılarda özel bir
gonadotrop faktör bulunduğunu göstermiştir.Hypohyse ön lobundaki FSH ve ICSH miktarı hayvan nevine göre değişir.Hypohyse ön lobunda FSH miktarı insanda yüksek
konsantrasyonda, kedi, tavşan ve sıçanda vasat konsantrasyonda,sığır,koyun ve domuzda ise düşük konsantrasyonda bulunur. Hypophyse ön lobundaki ICSH miktarı ise
sığır, koyun,domuz ve atlarda insandakinin takriben %40-60 ı kadardır.
Genital siklus esnasında hypophyse ön lobundaki FSH ve ICSH miktarlarında değişiklikler ortaya çıkar.Sığrlarda kızgınlık anında hypophyse ön lobundaki FSH miktarı
en düşük seviyededir (takriben 120 ?g).Sonra yavaş yavaş yükselir, kızgınlığın 18.gününe doğru en yüksek değerine (takriben 450 ?g) ulaşır.Müteakip 3 günde kızgınlığa
kadar FSH miktarı dik bir düşüş gösterir. Hypophyse ön lobundaki ICSH miktarı kızgınlık anında aynı tarzda düşüktür (takriben 1.8 mg).Kızgınlıktan birkaç gün sonra ICSH
miktarı artar ve siklusun 20.günüde en yüksek seviyeye (bir hypophyse 'de takriben 6.2 mg) ulaşır.
Erkek darda ICSH miktarı doğumdan sonra artar.Doğum anında beher hypophyse için ICSH miktarı takriben 0.3 mg, 3 ay sonra 2.3 mg ve 11 ay sonra 2.8 mg
bulunmuştur.Koyunlarda yapılan araştırmalara göre kandaki ICSH miktarı, kızgınlığın başlamasından 4 ile 16 saat sonra, takriben 10 saat süreyle çok yükselir (80-200 ng
/ml).Sonra dik bir düşüşle 3ng/ml ye iner.Zikredilen yükselme ovulasyonun başlaması bakımından önemlidir.Koyunlarda gebelik süresince kanda ICSH miktarında herhangi
bir artma olmaz.
Östrüs halinde olmayan koyuna 6-10mg Östradiol verilmesinden 9 saat sonra kandaki ICSH miktarında dik bir yükselme görülür.
Koçlarda kanda ICSH miktarı takriben ml de 1.2ng dir.Hypophtse ön lobunda prolactin (lüteotrop hormon, LTH),sığr ve koyunda yüksek konsantrasyonda, at ve
domuzlarda ise düşük konsantrasyonda bulunur.Genital siklus esnasında FSH miktarı değişir; östrüs ve metaöstrüs (kızgınlık sonrası) sırasında düşük seviyededir.Proöstrüs'e
doğru oldukça yükselir.
Gonadotrop hormonların kimyası
FSH bir glukoprotein olup molekül ağırkığı takriben 25.000-67.000 (koyun) dir.FSH hormonunun izole edilmesine domuz,koyun ve at hypohyse ön lobu en
elverişlidir.FSH un kimyasal kuruluşu her hayvan nev'inde farklıdır. FSH, hypophyse ön lobunun bazofil hücreleri tarafından yapılır.ICSH u da bazofil hücreler tarafından
yapılır, bir glycoproteindir,molekül ağırlığı takriben 40.000(koyun) veya 30.000 (domuz) dir.Koyun hypophyse ön lobunda yüksek miktarda ICSH bulunmuştur. Sığır, at ve
domuzunkinde ise az miktarda ICSH bulunmuştur.
Prolactin (luteotrop hormon) muhtemelen hypohyse ön lobundaki acidophyl hücreler tarafından yapılır. Basit bir proteindir,198 amino asit artığı ihtiva eder. Molekül
ağırlığı takriben 26.500 (koyun) dür.Elde edilmesi için ekseriya koyun veya sığır hypophyse'i kullanılır.Domuzunkinde çok az prolactin bulunur.
Gonadotrop hormonların başlıca etkileri
a) Follikül stimüle eden hormon (FSH ),dişilerde ovarium'un ağırlığının artması ile birlikte çok sayıda Graaf follikülün büyümesini meydana getirir.FSH,seminifer tüplerin
epitelini tenbih ederek testislerde spermatogenez'i meydana getirir ve olgun spermatozoa'lar da dahil çeşitli olgunlaşma safhasındaki çok sayıda spermatosit'in görünmesine
sebep olur.Üreme organlarının habisliklerinde (malignancy),monopause'u takiben ve idişlerde idrar ile FSH atılması artar.
b) İnterstitial hücreleri stimüle eden hormon (ICSH ) veya luteinleştiren hormon, dişi cinsiyette follikül olgunlaşmasını teşvik edici ve follikül epitelini östrogen salgılaması
için uyarıcı etki yapar.Östrogen teşekkülünün artması sonucu uterusta proliferasyon safhası başlar. ICSH ovulasyona ve korpus luteun teşekkülüne yardım eder. Folliküllerin
olgunlaşmasından ovulasyona kadar FSH ve ICSH sinerjetik olarak tesir ederler. Erkek cinsiyette ICSH testisin Leydig hücrelerinin fonksiyonlarını arttırır,seminal vesica ve
prostatın büyümesine ve androgen salgılanmasını uyarır.ICSH un etkisi bir çok bakımdan chorion gonadotrop hormonunkine benzer.
c) Luteotrop hormon (prolactin), yalnız dişi cinsiyette önenlidir.Kemirici hayvanlarda corpus luteumda progesteron teşekkülünü ve corpus luteumun sekretorik fonksiyonunu
muhafaza edilmesini etkiler.Keza genel olarak sekretorik, aktif süt bezi dokusunun kurulmasına ve kaktasyon sırasında bunun faaliyetlerinin muhafaza edilmesine yarcım
eder.Güvercinlerde kursağın teşekkül etmesini tahrik eder.Prolaktinin tesiri ile memeli hayvanlarda ık içgüdüsü, kanatlılarda kuluçka içgüdüsü teşekkül eder.Prolactin'in
luteotrop etkisini şimdiye kadar yalnız sıçanda, farede ve kokarcada gösterilmiştir.Bune mukabil insan, sığır, koyun ve domuzda prolactin'in luteotrop etkisi
gösterilmemiştir.Prolactin'in luteotrop etki göstermediği hayvan nevilerinde hypophyse ön lobundan başka bir luteotrop faktörün salgılanması muhtemeldir.
Lipotropin (LPH)
LPH un teşekkül ettiği yer kesin olarak belli değildir.Koyunlarda molekül ağırlığı 58.000 olan iki lipotropin mevcuttur.?-LPH 90,?-LPH 58 amino asitten kurulmuş basit
peptid zzincirleridirler.Etki mekanizması muhtemelen cAMP üzerinden seyreder.Etkisi ise lipolitiktir.LPH un fizyolojik önemi hakkında henüz açıklık yoktur.
Hypophyse ön lob fonksiyonu bozuklukları
Normal olarak hypophyse ön lobu hormonlarının yapılması ve salgılanması organizmanın ihtiyaçlarına dikkatle uydurulur.Ön lob hormonlarının fazka veya noksab
teşkil edilmeleri insanlarda ve hayvanlarda karesteristik hastalık tabloları husule getirir.Thalamus ve hypothalamus-hypophyse ön lobu sisteminin fonksiyonuna elverişli
olması kalıtsal faktörlere bağlıdır.Hayati önemi olan bu regülasyon sisteminin boşlukları çok defa genetikseldir.Merkezi sinir sistemi ile olan yakın irtibatından dolayı,
eksojen faktörler ve hypothalamus üzerinden fonksiyon bozuklukları meydana getirebilir.
Hypophyse ön lobu fonksiyon bozuklukları şunlardır:
a)Hypophyse ön lobu hyperfonksiyonu:Büyüme hormonunun fazla yapılması genç hayvanlarda hypophyse'e bağlı dev büyüme (gigantismus) husule getirir; burada
vücudun oratısı ve vücudun şekli normaldir. Büyümenin durmasından sonra , büyüme hormonunun fazla teşkil edilmesi akromegali medana getirir. Akromegalide çene,elayak
kemikleri gibi sivri uçlar büyür.Genç organizmalarda gigantism'in sebebi muhtemelen hypophyse ön lobunun eozinofil hücrelerinin fazla fonksiyonu veya
hiperplazisidir. İnsanlardaki cushing hastalığı başlıca ACTH un fazla üretiminden ileri gelir; bu kendisini bir dizi metabolizma bozuklukları şeklinde gösterir.
b)Hypophtse ön lobunun hipofonksiyonu:Büyüme hormonunun noksanlığı cüceliğe sebep olur.İnsanlardaki Simond kaşeksisi ekseri ön lob hormonlarının yetersiz teşkil
edilmelerinden ileri gelir.Bu hastalıkta, böbrek üstü bezi ve cinsiyet bezlerinin (testis ve yumurtalık) az gelişmiş durumları ile birlikte yüksek derecede zayıflık
vardır.Gonadotrop hormonlarının normallerden az teşekkül etmeleri halinde genital organları ve tali cinsiyet belirtileri normallerden az gelişirler.Hastalık ekseriya, ileri
derecede yağlanma (dystrophia adiposogenitalis) ile kendisini gösteren metabolizma bozuklukları ile bağlantılıdır.
Gonadotrop hormonların çok az miktarda sentez edilmeleri evcil hayvanlarda önemli bir kısırlığa sebep olur.Bu bilhassa yemleme ve bakımın emnuniyet verici olmadığı
hallerde daha ziyade konstitüsyonel temele dayalı olarak hıusule gelir.
c)Hypophyse ön lobunun fonksiyon bozukluğu evcil hayvanların çeşitli metabolizma hastalıklarında rol oynar.Çok kere enerji açığına ve nispeten az ACTH teşekkülüne
dayalı metabolizma regülasyonunda normalden sapma, ekseriya, laktasyonunun başlamasında ortaya çıkan geviş getiren hayvanların primer asetonemisinde görülür.ACTH
enjeksiyonu yine hastalık kaideten göze çarpacak şekilde düzelir.
Endokrin sistemdeki regülasyon bozuklukları bandan başka, atların paralitik myoglobinurie'sinde rol oynar.Burada kaslardaki karbonhidrat metabolizmasının bozukluğu
ön planda yer tutar.
Hypohyse'in orta lobu (pars itermedia)
Melanotropin (melanophor hormon, İntermedin, Melanocyte Stimületing Hormon =MSH)
MSH en çok hypophyse orta lobunda bulunur; ayrıca hypophyse arka lobundada bulunur.Pars intermedia'ya sahip bulunmayan türlerde mesela tavuklarda, yunus balığında
ve balinalarda adenohypophyse denelde edilen ekstrakt MSH aktivitesi gösterir.MSH saf halde bilhassa domuzların hypophyse arka lobundan elde
edilebilmiştir.Melanotropin'in molekül ağırlığı takriben 2.000 olup amino asit dizisi aydınlatılmıştır.?-MSH altı hayvan nevinde aynı yapıya sahiptir.
Peptid zincirinin aminuo ucunun serin artığındaki azota asetil grubu (N-acetylated), karboksil ucundaki valin'in karboksil grubuna amino grubu (amid şeklinde)
bağlanmıştır.Keza ?-MSH, 13 amino asit artığı ihtiva ettiği halde, aynı nevilerin ?-MSH'u 18 amino asit artığı ihtiva eder.Bunların ?-MSH larının amino ucunda ve karboksil
ucunda aspartik asit artıkları bulunur.Nevilere göre ?-MSH'un amino asit sayısı ve dizilişi farklıdır.Maymun,at, sığır ve domuzun ?-MSH larının amino asit dizilerinin 7'den
13'e kadar ki pozisyonlarındaki amino asit artıkları, insan ACTH'unun 4'ten 10'a kadar ki pozisyonlarında bulunan amino asitlerle aynıdırlar.?-MSH aminoa asit dizisi,
ACTH'un N-terminal 13 amino asit identiktir.Aradaki fark ?-MSH da N-ucun asetilleşmiş olması ve zincir ucunun valinamid grubu ile son bulmasıdır.Hypophyse orta lobu
hormonu balıklarda, amphibia'larda ve sürünhenlerde pigment hücreleri içinde pigment granüllerinin dağılımını etkiler.Bundan dolayı bu hayvanların vücutlarının rengi
çevreye göre değişir.Burad derinin renginin çevreye uyması söz konusudur.
MSH salgılanması ekseriya ışık uyarısıyla olur.Işık şiddetinin artması halinde MSH sentezi ve salgılanması azalır.Bunun sonucu olarak pigment granülleri hücre
çekirdeği etrafında toplanır ve deri açık renkli olur.Karanlıkta ise MSH salgısının artması sonucu pigment granülleri hücrenin her tarafına yayılır.
Hypophyse'in alınmasından sonra pigment granülleri çekirdeğin etrafında toplanırlar ve hücrenin büyük kısmı pigmentsiz kalır.Hypophyse ekstraktı enjeksiyonundan
sonra pigment granülleri hücrenin her tarafına yayılır ve derinin rengi koyulaşır.MSH boşaltılması sinir sistemiyle düzenlenir.Göze etki yapan uyarılar görme siniri
üzerinden nucleus supraopticus'a, buradanda hypophyse'e iletilir.Görme sinirinin kesilmesi halinde reaksiyon vukua gelmez.



http://www.lovepowerman.net/
Yeni Başlık  Cevap Yaz



Forum Ana Sayfası  »  Biyoloji
 »  HORMONLAR-2

Forum Ana Sayfası

Forum Yazılımı:   php Kolay Forum (phpKF)  ©  2007 - 2010   phpKF Ekibi

Love Power Man

 RSS Beslemesini Görmek için Tıklayın   RSS Beslemesini Google Sayfama Ekle   RSS Beslemesini Yahoo Sayfama Ekle